The Doors / Jim Morrison 1943-1971 (Lizard King)

0

“Kawa Ton /\ Aımona Aeytoy” . “İçindeki şeytanı yak.” (Jim Morrison)

The Doors ; The Doors 1965 yılında Los Angeles, Kaliforniya’da kurulmuş ABD’li rock grubu..

Genel Bakış 

1965’de başlayan ve 1971’de Jim Morrison’ın ölümüyle sona eren asıl süreçte etkileyici ve şiirsel şarkı sözleri, iyi düzenlenmiş müziğiyle öne çıkmış, bir kuşağın en önemli gruplarından biri olarak kabul edilir. Vokalist ve aynı zamanda şarkı sözlerinin de yazarı Jim Morrison’ın seksi görünümü, cazibesi ve sahne performansı da akla gelen ilk konulardan biridir.

“Break on Through (to the Other Side),”, “L.A. Woman,” “The End,” “The Crystal Ship”, “Light My Fire” genelde en iyi bilinen ve birer klasik haline gelmiş parçalarıdır. Özellikle yaklaşık 12 dakikalık “The End” grubun en sarsıcı parçalarından biri olarak kabul edilmektedir. Ayrıca “Light My Fire” için grubun güzel fakat üstüne en yapışmış parçasıdır demek de yanlış olmaz. Doors grubunun adı Aldous Huxley’in meskalin adlı uyuşturucu bir maddeyle yaşadığı gerçek deneyimlerini anlattığı Algı Kapıları (Doors of Perception) isimli kitaptan esinlenerek konmuştur.

The Doors –  Ghost Song (Lizard King) 1978 

1965-1971

Jim Morrison çocuk yaşta ailesiyle beraber bir seyahatte bir kazaya tanık olur. O kazada ölen kızılderili şamanının ruhunun kendi ruhuna karıştığını ve çok küçük yaşta ölümü tanıdığını söyler.

Doors grubu 1965 yılında UCLA (Kaliforniya Üniversitesi-Los Angeles) sinema öğrencileri )Jim (James Douglas) Morrison ve Ray Manzarek tarafından kuruldu.Morrison’ın okulu bırakarak ortadan kaybolması ve şans eseri Ray Manzarekle Venice, Los Angeles’ta karşılaşmışlar ve Morrison Moonlight Drive adlı parçayı ilk kez bu sırada Ray`e okudu, bu parça grubun kurulmasına vesile olmuştur. Jim’den etkilenen Ray o sıralardaki grubu “Rick and The Ravens”`tan ayrılmış; Robby Krieger ve John Densmore adında önceden tanıdığı arkadaşlarını yanlarına katarak grubu kurmuştu. Jim Morrison’a daha sonra hayranları Lizard King (kertenkele kral) ismini taktı ve bir çok konserinde söylediği I’m a lizard king I can do anything sözü ile özdeşleşti (ben kertenkele kralım ve her şeyi yapabilirim)

New Haven Olayı

Jim Morrison 2 kez tutuklanmıştır ilk i New Haven da bir konserde gerçekleşmiştir sahne arkasında bir kadınla zorla ilişkiye girmek isterken polisin bunu duyması üzerine sahnedeyken tutuklanır ve hayranları orada bir ayaklanma başlatır ve kendisi hiç bir zaman suçlu olduğunu kabul etmemiştir ve “Peace Frog” şarkısında bu olaydan bahsetmektedir “blood in the streets in the town of New Haven” ve bu suç siciline işlenmiştir.

Miami Olayı

Miami de bir konserdeyken hayranları onu isteyerek şarkı söylemekten ve bir anda bağırmasından dolayı yuhalamaya başlamıştır Jim Morrison konserden önce çok içki içmiştir ve sarhoştur ve seyircilere hakaret eteye başlar daha sonra seyircileri soyunmakla tehdit eder ama soyunmaz daha sonra polisler sahneye çıkıp Jim Morrison’ı tutuklarlar ve onu soyunmakla suçlarlar ve The Doors’un 21 eyalette sahneye çıkması yasaklanır ve 6 ay hapis cezası istemiyle yargılanır ve suçlu bulunur ama o cezaya itiraz eder ve itiraz davasını beklerken çok sevdiği Paris e gider…

Ölüm

Paris’te davasını beklerken Jim Morrison yine sarhoştur ve 3 temmuz 1971 de otel odasında küvette ölü bulunur kalp krizi teşhisi konulur öldüğünde 27 yaşındadır ve Jim Morrison gibi Jimi Hendrix ve Janis Joplin de 27 yaşında ölmüştür. Uyuşturucudan öldüğü iddia edilir ama vücüdünda uyuşturucuya rastlanmaz mezarı Pariste Pere Lachaise mezarlığındadır.

Albümler

The Doors – Ocak 1966-67, Strange Days – Ekim 1967, Waiting For The Sun – 1968, The Soft Parade – 1969, Morrison Hotel – 1970, L.A. Woman – Nisan 1971, Other Voices – Ekim 1971, Full Circle – 1972, American Prayer – 1978, Apocalypse Now – 1979, Alive She Cried – 1983, The Doors – 1991, In Concert – 1991, Kutu Seti – 1997, Bright Midnight: Live in America – 2002, Live in Hollywood – 2002, Legacy: the Absolute Best – Ağustos 2003

_____

45lik

“Break on Through (To The Other Side)”, Ocak 1967, “Light My Fire”, Nisan 1967, “People Are Strange”, Eylül, 1967, “Love Me Two Times”, Kasım 1967, “The Unknown Soldier”, Mart 1968, “Hello I Love You”, Haziran 1968, “Touch Me”, Aralık 1968, “Wishful Sinful”, Mart 1969, “Tell All the People”, Mayıs 1969, “Running Blue”, Ağustos 1969, “You Make Me Real” / “Roadhouse Blues”, Mayıs 1970, “Love Her Madly”, Mayıs 1971, “Riders on the Storm”, Haziran 1971, “Tightrope Ride”, Kasım 1971, “Ships with Sails”, Ocak 1972, “Get Up and Dance”, Temmuz 1972, “The Mosquito”, Ağustos 1972, “The Piano Bird”, Kasım 1972

______

Genel bilgiler

Köken, Los Angeles, Kaliforniya, ABD- Tarzlar, Psychedelic Rock, Blues – Resmî sitesi, http://www.thedoors.com/

Üyeler

James Douglas Morrison, Robbie Krieger, Ray Manzarek, John Densmore

Jim Morrison

Doğum adı, James Douglas Morrison,  Doğum, 8 Aralık 1943 Melbourne, Florida, ABD, Ölüm, 3 Temmuz 1971, 27 yaşında), Tarzlar, Psychedelic Rock, Meslekler, Müzisyen, Şair, Şarkı Sözü Yazarı, Film Yapımcısı, İlişkili hareketler, The Doors (Solist)

James Douglas Morrison (d. 8 Aralık 1943, ö. 3 Temmuz 1971), ABD’li şarkıcı, söz yazarı, besteci ve şairdir.

Melbourne, Florida’da doğmuş ve ABD’li rock grubu The Doors`un söz yazarı ve vokali olmuştur. Birkaç şiir kitabı, dokümanları, kısa film denemeleri ve The unknown soldier için bir müzik video klibi denemesi vardır. James’in daha 27 yaşındayken Paris’te ölümü nedeniyle gömülürken ve gömüldükten sonra bile sonsuz bir söylenti James’in arkasından devam etti. Jamesin esrarı hala sürmektedir. Onlarca farklı ölüm teorisi vardır. Bu iddialardan bazıları; şöhretten bıktığı için ölü taklidi yaparak Hawai’ye kaçtığı ve yaşamını orada sürdürdüğü (bu iddianın temeli mezarının boyutunun Jim’den küçük olduğu söylencesine dayanmaktadır), aşkı Pamela Courson’nın o sıralarda onu başka biriyle aldatmasına dayanamayarak intihar ettiğidir.

Takma adı Lizard Kingdir. Bu takma adın kaynağı An American Prayer’da geçen “I’m the lizard king, I can do anything” dizesidir. Çoğu hayranına göre yapmak isteyip yapamadığı tek şey “0”(sıfır) adında siyah beyaz bir film çekmek olmuştur. Bu noktadan hareketle, pek çok sinema – tv öğrencisinin tez olarak böyle bir film çekmesi, Morrison’u her dönem genç kuşak arasında “ikon” haline getiren bir başka sebeptir.

Kariyer öncesi

İskoçya’da yaşayan babası George Stephen Morrison ve annesi Clara Clark Morrison 1942 yılında Hawaii’de tanışmışlardır; yani Stephen’nın subay olduğu geminin demir attığı zaman.

1943 yılında Clara Morrison hamile kaldı ve kayınlarının yanına Clearwater, Floridaya taşındı. Bu sırada Stephen Morrison, askeriyede pilotluk eğitimi alıyordu. 1944 ün baharında Stephen, eğitimi tamamlandıktan sonra II. Dünya Savaşı için Pasifik Okyanusuna* yollandı. (Daha sonradan rütbesi yükseltilip büyük bir amiral gemisi yönetir) Böyle bir babanın geldiği aile ve babanın kendisinden de beklenebileceği gibi ailesi inanılmaz disiplinli ve sertti. Clara Floridada ilk oğlunu doğurdu. Fakat babası 1946 ya kadar hiç uğramadı. Bir süre sonra” Lee (1948 yılında Los Altos, California) dünyaya geldi.

Morrisona göre Hayatındaki en önemli anlardan biri 1949 yılında New Mexico’da yaptıkları aile gezisi sırasında olmuştur. Ve şöyle anlatır.

Ölümü ilk keşfettiğim an. . . ben, annem, babam, büyükannem ve büyükbabam gün batarken çölde ilerliyorduk. Bir kamyon dolusu kızılderili başka bir kamyona ya da bir şeye çarpmıştı. Kızılderililer bütün ana yola dağılmıştı; ve kanlar içinde ölümü bekliyorlardı. Babam ve büyükbabam, arabadan neler olduğuna bakmak için inmişlerdi. Ben daha çocuktum, o yüzden arabada oturup beklemem gerekiyordu. Ben bir şey görmedim.

– Tek gördüğüm şey garip, kırmızı boya ve yerde yatan insanlardı, ama bir şey olduğuna emindim. Çünkü onların yaydıkları dalgaları hissedebiliyor ve birden yerde yatan insanların da olay hakkında benim bildiğimden daha fazlasını bilmediklerini farkettim. İşte o an ilk kez korkuyu tattım. . .

Ve işte o zaman etrafta koşuşturan kızılderili ruhlarından bir ya da birkaç tanesi gelip olmadığını iddia etmektedir. Bu olay hakkında diğer yorumlara göre, Morrison bu olaya çok üzüldüğünden annesinin ve babasının “sadece kötü bir rüya” gördüğünü söyleyip yatıştırmaya çalışmışlardır. Gerçek de olsa, uydurma da olsa Morrison bu olaya takılmış ve şarkılarında, şiirlerinde ve röportajlarında bu olayı araya sokmaktan çekinmemiştir.

Morrison, 1961 yılında George Washington Lisesinden mezun olur. Morrison’un babası yüzünden aile Güney Kaliforniyaya transfer olur. Morrison tekrar babaannesinde kalmak için Clearwater, Florida ya gönderilmiştir. Orda St. Petersburg Junior College ‘inde okumayı denemiştir.

Aslında taşınma işi ekonomik bir mantık içinde yapılmştı. Babasının en başından beri sahip çıktığı evini askeri bir servise bağışlayarak oğlunun okul harcını çıkarmaya çalışıyordu.

Fakat tutucu ve içki içmeyen ailesiyle epey sorunlar yaşadı. Daha sonra Florida Eyaleti üniversitesine geçti. Daha sonra da üniversitenin yakınlarına taşınıp, Geroge Greer’in oda arkadaşı oldu. Daha sonraları Morrison toplama bir ekiple çekilen bir filmde rol aldı.

1964 yılında üniversitedeki profesörlerden biri Morrison’un sinema üzerine olan yeteneğini farkeder ama müzik sinemanın önüne geçecektir.

Üç arkadaşıyla kurduğu The Doors grubu onu dünyaca ünlü bir yıldız yapacaktır. Bir rock yıldızı. Jazz Rock’ın babası olarak sayılabilir. 1966’da başlayan profesyonel kariyeri 1971 yılına kadar uzanır. O yıl dinlenmek ve alkolle uyuşturucuyu bırakmak için sevgilisi Pam ile Paris’e giden Jim, çok genç bir yaşta ve sadece 5-6 senelik bir kariyerle aramızdan ayrılmıştır. Bir küvette ölü bulunmuş ve son sözleri de “orada mısın Pam” olmuştur. Hayatı boyunca hatta günümüzde bile anlaşılamamış adam olan Morrison kötü çocuk imajının arkasındaki dahiyi ne gizledi ne de teşhir etti. Ve o Einstein’dan dahi zekiydi. Tahmini iqsu 149 olarak belirlenmiştir. Ayrıca çok iyi bilinen bir skandalı da vardır; büyük Amerika turnesinin ilk ayağı olan Miami konserinde sahneye atılan 4 litrelik turuncu boyanın ardından seyircilere çok sinirlenmiş -ve onları da sinirlendirmiş- ve yasalara karşı gelerek -hiç görülmemiş bir şekilde- cinsel organını yüzlerce -yoksa binlerce miydi- kişinin önünde açmıştır. Bunun üzerine polislerce tutuklanmıştır, 1 ağır 3 hafif suçu bulunmuş ancak beraat edip kurtulmuştur. Muhafazakar ve Katolik çevrelerce hiç sevilmemiş ve o çevreleri de zaten sevmemiştir Jim. Bunda babasının payı şüphesiz büyüktür.

Ölümüyle ilgili çeşitli spekülasyonlar halen daha ortaya atılmaktadır. Bazıları intihar etti derken, bazıları Hawaii’de yaşadığını öne süregelir. Bir çok hayranı da Doğu ülkelerinden birisinde yıllardır inzivaya çekilmiş olduğuna inanmak ister. Ancak bu teoriler ve spekülasyonlar Elvis Presley’de olduğu gibi sadece lafta kalırlar.

İki Şiiri ;

Buraya kadar güzel dostum

buraya kadar tek dostum

ayrıntılı planlarımız buraya kadar

başka ne varsa buraya kadar

ne güvenlik, ne sürpriz buraya kadar

gözlerine bakmayacağım bir daha

neler olacağını tahmin edebiliyor musun

böylesine sınırsız ve özgürce

umutsuz bir ülkede

umutsuzca bir yabancının eline muhtaç

buraya kadar güzel dostum

buraya kadar eski dostum

buraya kadar ilgisiz dostum

buraya kadar tek dostum

buraya kadar

acı veriyor seni bırakmak

ama beni izlemeyeceksin artık

gülüşler ve tatlı yalanlar buraya kadar

ölmeye çalıştığımız geceler buraya kadar

buraya kadar.

Jim Morrison (The Doors) / Buraya Kadar

_______

Sex, yalanlarla dolmuş,

Beden, gerçeği görmeye çalışsada,

Kurallarla bastırılmış olduğundan,

Beceremiyor! !

Bedenlerimizi, laflarla sakatlıyoruz,

Toplum, gerçekten hissettiğimizi,

söyleyememenin, başarı olduğunu,

öğretmiş bize.

Jim Morrison / Bedenlerimizi Laflarla Sakatlıyoruz

__________

Jim Morrison’un hafızalara kazınan sözleri ;

“Herkesin doğduğunu iddia ederler, ama ben buna katılmıyorum. Belki de baygınlıklarımdan birini yaşıyordum.”(1969)

“En çok seven anne, baba, akrabalar, suratlarında gülücüklerle cinayet işlerler. Gerçekten olduğumuz asıl kişiyi tahrip etmemiz için zorlarlar. Anlaşılması güç bir cinayet.”(1969)

“Bana göre şarkı müzikle gelir; ilk önce bir ses ya da ritm, sonra elimden geldiğince hızlı söz uydururum. Hissedişi sürdürmek için; ta ki müzk ve lirik aynı anda gelinceye kadar. Şiirde genellikle hiç müzik yoktur. Şarkılarımın çoğu o anda oluşur; pek üretken bir söz yazarı dğilimdir.”(1969)

“Bir Doors konseri, özel bir tür dramatik görüşme ve eğlence için düzenlenen bir halk toplantısıdır. Sahnedeyken bir dünyanın yaratımında roller alıyoruz ve bunu kalabalıkla birlikte kutluyoruz. Hareket halindeki vucutların heykeli haline geliyor. Bu politik, ama bizim gücümüz seksüüel..belki bizi erotik politikacılar diye adlandırırsınız..”(1969)

“Bir oyun, kapalı bir sahadır; merkezdeki cinsiyetse ölüm çanıdır ve rol yapmak, sahip olduğum tek oyun.”(1969)

“insanların neden benim her zaman uçmuş olduğuma inanmak istediklerini merak ediyorum. Belki de kendi trip’lerini onlar için bir başkasının üstlenebileceğini zannediyorlardır…” (1969)

“Çocuklar, gelecektir. Çocukları değiştirebilir, şekil verebilir ve etkileyebilirsiniz. Genç dinleyicinin önemi budur; onlar üzerine yazılması iin beklenen temiz kağıt gibidirler.. ve ben mürekkebim.”(1969)

“Bir rock konserinde kural yoktur. Her şey mümkündür.”(1969)

“Los Angeles, parçalarını birleştirecek bir ayin arayan bir şehirdir ve The Doors da öyle; bir ayin arıyor. Bir tür elektrk düğünü. Biz kendimizi göstermek için müziğin içinde saklanıyoruz.” (1969)

“Bazen..Rock’n’roll tarihini Yunan dramasının aslı gibi düşünmeyi seviyorum. Mevsimler boyunca harman yerinde bir grup rahip yardımcısı danslar edip şarkı söylemeye başlamış. Sonra bir gün delinin biri kalabalığın içine atlamış ve Tanrı’yı taklit etmeye başlamış…”(1968)

“Film herşeyi sıkıştırır. Bir sürü enerjiyi küçük bir alan iiçinde paketler.”(1969)

“Ben her zaman kelime adamı olacağım, kuş adam olmaktan iyidir.”

“Bir uçak kazasında ölmeyi önemsemem. Güzel bir gidiş olurdu. Uykuma ya da yüksek dozdan ölmeyi istemiyorum.. onun nasıl olduğunu hissetmek istiyorum. Onu tatmak, duymak, koklamak istiyorum. ölüm bize sadece bir kez gelecek onu kaçırmak istemem.”(1969)

Şiddet her zaman kötü değildir.Kötü olan şiddete duyulan tutkudur.

Kendinizi en derin korkunuza maruz bırakın,o andan sonra,korkunun hicbir gücü kalmaz ve özgürlügün korkusu kücülüp kaybolur.İste o zaman özgürsünüzdür.

Bilinen vardır ve bilinmeyen, ve bu ikisinin arasındaysa kapılar vardır.

Kaybolmuş cenneti arayan bir adam,diğer dünyayı hiç düşlememiş birine aptal gözükebilir.

İçindeki şeytanı yak.

Hayalet katiliyim ben tanıklık eden kutsal cezama işte böyle eğlence yok artık tüm zevklerin ölümü geldi.

Zeki ve duygulu bir insanım ama en olmayacak yerlerde ortaya çıkan bir palyaçonun ruhuna sahibim.

Çatıları,duvarları yık,bütün odaları aynı anda gör!

Bir kuyruklu yıldız olmak istiyorum, herkesin durup baktığı, birbirine gösterdiği bir kuyruklu yıldız, sonra ansızın bir patlama ve ben yokum.

Ölümü ilk keşfettiğim an. . . ben, annem, babam, büyükannem ve büyükbabam gün batarken çölde ilerliyorduk. Bir kamyon dolusu kızılderili başka bir kamyona ya da bir şeye çarpmıştı. Kızılderililer bütün ana yola dağılmıştı; ve kanlar içinde ölümü bekliyorlardı. Babam ve büyükbabam, arabadan neler olduğuna bakmak için inmişlerdi. Ben daha çocuktum, o yüzden arabada oturup beklemem gerekiyordu. Ben bir şey görmedim. – Tek gördüğüm şey garip, kırmızı boya ve yerde yatan insanlardı, ama bir şey olduğuna emindim. Çünkü onların yaydıkları dalgaları hissedebiliyor ve birden yerde yatan insanların da olay hakkında benim bildiğimden daha fazlasını bilmediklerini farkettim. İşte o an ilk kez korkuyu tattım.

Riders On The Storm ;

Fırtınadaki biniciler

Fırtınadaki biniciler

Doğduğumuz bu evin içine

Atıldığımız bu dünyanın içine

Bir kemiği bile olmayan köpek gibi

Ödünç alınmış bir aktör

Fırtınadaki biniciler

Orada yolda bir katil var

Beyni bir kurbağa gibi sürünüyor,kıvrılıyor

Uzun bir tatil yap

Bırak çocukların oynasın

Eğer sen bu adama bir çıkış verirsen

Güzel hatıralar ölecek

Yoldaki katil..evet

Kız ,erkeğini seviyorsun

Kız,erkeğini seviyorsun

Elinden tut ve al

Onun seni anlayabilmesini sağla

Dünya sana bağlı

Hayatımız asla sone ermeyecek

Erkeğini sev,evet

Fırtınadaki sürücüler

Fırtınadaki sürücüler

Fırtınadaki sürücüler..

Düzenleme www.yasamaugrasi.com

Share.

About Author

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

fuck you google, child porn fuck you google, child porn fuck you google, child porn fuck you google, child porn