Nasir ol molk Cami (مسجد نصیر الملک), aynı zamanda “Pembe Cami” olarak da bilinen, İran’ın Şiraz kentinde bulunan geleneksel cami, Katar Kralı Mirza Hasan Ali Nasır el-Mülk’ün emri ile 1876’da inşa edilmeye başlamıştır. Nasır el Molk Cami etkileyici iç tasarım “vitray” ile takdire değer bir sanat haline dönüşmüştür dünyadaki birkaç camilerden biridir.
Mimarisi ve sanatsal açıdan dışarıdan büyüleyici bir görüntüsü olan Cami’nin içi de en az dışı kadar büyüleyici. Renklerin iç içe geçip büyüleyici ve insanı rahatlatıcı bir görüntü oluşturmasının yanı sıra doğasal ve sanatsal tasarımı itibariyle tam olarak bir cami, ancak aynı zamanda bir meditasyon evi, bir dergah ya da huzur kaynağı olabilir. Bu renkli ışıklar sadece sabahları görülebiliyor, öğle vakti olduğunda hepsi yok oluyor. Burada daha ilgi çekici olan bir detayı fark etmekle birlikte bu doğa ve sanat harikası olayın nasıl gerçekleştiğine gelirsek, Cami’nin güney cephesinde bulunan ve neredeyse cephenin tamamını kaplayacak büyüklükte olan camların üzerine çizilmiş rengarenk dekoratif motiflere gün doğumunun buluşması ortaya böyle yaratıcı bir görüntü çıkarıyor. Aynı zamanda bu motiflerin Katedrallerde kullanılan motiflere benzemesi ve tarz olarak ta aynı mantığın uygulanması da ayrıca ilgi çekici. Tabii Nasir ol Molk Cami’nin bu güzelliği bununla da bitmiyor. Cami içerinde ki duvarlarda, tavanda ve çeşitli yapıların üzerine tezhip ile işlenmiş yine rengarenk motifler ve Arapça yazmalar mevcut. Sanırım en ilginç tarafı da bu, camlardan duvarlara yansıyan rengarenk ışık dalgası ve duvarlarda kimisi serbest motif kimisi ise Mandala ve Psychedelic çizimleri andıran eserlerin buluşması farkındalık yaratacak bir güzellik ortaya koyuyor. Arapça yazmaların (kuran’dan ayetler) üzerinde bu inanılmaz buluşmanın içinde olmak dini anlamda inançlı birisine nasıl huzur veriyorsa evrensel inançları ve sezgileri güçlü olan birisi içinde aynı huzurla birlikte halüsinatif bir halde üçüncü boyuta (astral, lucid) geçmeye yardımcı olabilir. Nasir ol Molk Cami’nin İslami bir eser olmakla birlikte Psychedelic sanata yakınlığı ve dolayısıyla meditasyon, mistik ve ezoterik ruh hallerine hitap etmesi sebebiyle çok yönlü bir ibadethane ve aydınlanmak için mükemmel bir mâbed ya da gizli bahçe olduğunu söyleyebiliriz.
Cami’yi yakın zamanda ziyaret eden ve fotoğraflar çeken Ramin Rahmani Nejad büyüsüne kapıldığı Cami’yi şu şekilde anlatıyor:
“İlk kameramı satın aldıktan sonra ki günlerden itibaren çevremde ki güzellikleri keşfetmeye başladım. Şiraz’ın her köşesinde keşifler yaptım bu keşiflerden birinde ilk kez bir cami’ye girdim. İçeride gördüğüm ışığın ve renklerin güzelliği ve mimari yapısı beni şaşırtmıştı. Orada kalıp uzun süre kendimi bu güzelliğin bir parçası gibi düşleyerek bir çeşit rüyaya daldım. Şimdi aradan beş yıl geçtikten sonra bile, rüyalarımda hala yatak odamın penceresinden içeri renkli ışıkların aktığını görüyorum.”
Burada PDF Dosyasından tüm fotoğrafları indirebilirsiniz
Nasir ol molk Caminin mimari yapısında kullanılan renkli camların 8. Yüz yılda Batı Asya’da yaşayan ve Kimya’nın kurucusu olduğu bilinen Ebu Musa Câbir bin Hayyan’ın yazdığı renkli camların üretilmesiyle ilgili 46 farklı belge ile “Kitabu’l-durra el-Maknuna (Saklı İnci)” isimli kitabından faydalanılmıştır.
15th-century European portrait of “Geber”, the Latin name of Jabir ibn Hayyan: in Codici Ashburnhamiani 1166, Biblioteca Medicea Laurenziana, Florence (Source). and The Nasīr al-Mulk Mosque in Shiraz, Iran