Cimetière du Père-Lachaise / Paris

0

Albert Camus: “Kimse kendini vazgeçilmez sanmasın, mezarlıklar vazgeçilmez insanlarla doludur.”

Père-Lachaise Mezarlığı (Fransızca: Cimetière du Père-Lachaise), Paris’teki en büyük (43,93 hektar) ve dünyadaki en ünlü mezarlardan biridir. Paris’in 20. bölgesinde bulunan mezarlık ünlü simalara da yer veriyor.

Tarihi

1803 yılında yapımına başlanan mezarlığın inşaatının mimarı Alexandre Théodore Brongniart’dir. 18 Mayıs 1804 tarihinde küçük bir kızın gömüldüğü bir törenle mezarlık açılmıştır. Mezarlık Paris’te ikamet edenler için inşa edilmesine rağmen, o zamanlarda Paris dışında kaldığı için pek kullanılmadı.

1804 yılında , Père Lachaise‘de 13 mezar bulunmaktaydı. 1805 yılında 44; 1806 yılında 49, 1807 yılında 62 ve 1812 yılında 833 mezar bulunuyordu. 1817 yılında, mezarlığı popüleştirme amacıyla Paris Belediyesi, Héloïse d’Argenteuil, Pierre Abélard, Molière ve Jean de La Fontaine’in mezarlarını Père Lachaise Mezarlığı‘na taşıdı. Mezarlıkta 1830 yılında 33.000 mezar bulunuyordu.

O tarihlerde Père Lachaise Mezarlığı’na 5 yenileme yapılmıştır: 1824, 1829, 1832, 1842 ve 1850 yıllarında. Bu yenimelerden sonra mezarlık büyümüş ve 17 hektardan bugünkü haliyle 43 hektarı bulmuştur. 70.000 mezar, 5.300 ağaç, yüzlerce kedi ve iki milyon ziyaretçi ağırlamaktadır.

Ayrıntılı Tanıtım

Le Père-Lachaise Paris’deki en büyük (yaklasik 44 hektar) ve dünyadaki en fazla ünlüyü bünyesinde barındiran ve bu nedenle de en ünlü mezarlıklardan biri.

Mezarlık adını 14. Louis’in günah çıkarttığı peder Père François de la Chaise’den alıyor. Peder la Chaise 14. Louis’in son günah çıkartma seansında “Evladım, senin günahlar çıkart çıkart bitecek gibi değil. En iyisi buralara bir daha hiç uğrama, onun yerine benim adıma bir mezarlik inşaa et.” demiş kuvvetle muhtemel.
1803 yılında başlayan mezarlığın inşaatının mimarlığını fransız Alexandre Théodore yapmis. Belki bir gün bilgi yarişmasında karşımıza çıkar diye ekledim bu bilgiyi de. Mezarlik Paris’te ikamet edenler için inşaa edilmiş olmasına rağmen, o zamanlarda Paris’in dışında kaldığı için pek kullanılmamış. 1817’de mezarlığı popüler hale getirmek için Paris Belediyesi Molière, Jean de La Fontaine gibi ünlü isimlerin mezarlarını buraya taşımış. Günümüzde 70.000 mezarı bünyesinde barındıran Père-Lachaise senede iki milyon üzerinde ziyaretçi ağırlıyor.
Yves Montand, Frédéric Chopin, Simone Signoret, Honoré de Balzac, Oscar Wilde, Edith Piaf, Jean de la Fontaine, Molière, Maria Calas, Camille Pissaro, Eugène Delacroix, Jim Morrison, Vincenzo Bellini, Georges Bizet, Alexander Théodore ve bir dönem Paris valiliği yapan, Paris için çok önemli bir isim Georges Haussmann ile nice ünlülerin mezarı Pére-Lachaise’de.
Fréderic Chopin
Honoré de Balzac
Oscar Wilde
.
Ahmet Kaya
Yılmaz Güney
Père Lachaise Paris’de 20. bölge, Boulvard Ménilmontant’da. Metro, hat 2, Philippe Auguste yönünde giderken Père-Lachaise istasyonunda inmelisiniz.
 
Père-Lachaise Mezarlığı’nda mezarlığı olmayıp ta orada yakilanlar anısına duvara isimleri yazılmış.

 

 


“Bizi parçalanmış bahçeye almak için
orada bekliyorlar
Korkunç, heyecanlı ve solgun
yüzlü ölümün garip bir anda
nasıl geldiğini biliyor musun?

Habersizce, plansız bir kabus gibi..
seni yatağında rahatsız eden
ölüm hepimizi meleğe dönüştürür ve
bize meleklerin kanatlarını verir.
bizim omuzlarımız kuzgunların
pençeleri gibi olur.

Ne daha fazla para ne de fiyakalı giysiler.
ensest ilişkiyi çenesinde görünene kadar
öbür dünya istediği uzaklığa çoktan ulaşır.
ve doğal kanuna olan itaatini de kaybeder.
Ben gitmiyorum..
Arkadaşlarımın verdiği partiyi
büyük bir aileye tercih ederim.”
{James Douglas Morrison}

The Severed Garden – Jim Morrison (1943 – 1971)

Jim Morrison'un Pere Lachaise'deki mezarı.

Jim Morrison’un Pere Lachaise’deki mezarı.

– ” James Douglas Morrison (8 Aralık 1943 – 3 Temmuz 1971), ABD’li şarkıcı, söz yazarı, besteci ve şairdir.

Melbourne, Florida’da doğmuş ve ABD’li rock grubu The Doors`un söz yazarı ve vokali olmuştur. Birkaç şiir kitabı, dokümanları, kısa film denemeleri ve The unknown soldier için bir müzik video klibi denemesi vardır. James’in daha 27 yaşındayken Paris’te ölümü nedeniyle gömülürken ve gömüldükten sonra bile sonsuz bir söylenti James’in arkasından devam etti. Jamesin esrarı hala sürmektedir. Onlarca farklı ölüm teorisi vardır. Bu iddialardan bazıları; şöhretten bıktığı için ölü taklidi yaparak Hawai’ye kaçtığı ve yaşamını orada sürdürdüğü (bu iddianın temeli mezarının boyutunun Jim’den küçük olduğu söylencesine dayanmaktadır), aşkı Pamela Courson’nın o sıralarda onu başka biriyle aldatmasına dayanamayarak intihar ettiğidir.

Takma adı Lizard Kingdir. Bu takma adın kaynağı Not To Touch The Earth’da geçen “I’m the lizard king, I can do anything” dizesidir. Çoğu hayranına göre yapmak isteyip yapamadığı tek şey “0”(sıfır) adında siyah beyaz bir film çekmek olmuştur. Bu noktadan hareketle, pek çok sinema – tv öğrencisinin tez olarak böyle bir film çekmesi, Morrison’u her dönem genç kuşak arasında “ikon” haline getiren bir başka sebeptir.

Biyografi

Kariyer öncesi

İskoçya’da yaşayan babası George Stephen Morrison ve annesi Clara Clark Morrison 1942 yılında Hawaii’de tanışmışlardır; yani Stephen’nın subay olduğu geminin demir attığı zaman.

1943 yılında Clara Morrison hamile kaldı ve kayınlarının yanına Clearwater, Floridaya taşındı. Bu sırada Stephen Morrison, askeriyede pilotluk eğitimi alıyordu. 1944 ün baharında Stephen, eğitimi tamamlandıktan sonra II. Dünya Savaşı için Pasifik Okyanusuna* yollandı. (Daha sonradan rütbesi yükseltilip büyük bir amiral gemisi yönetir) Böyle bir babanın geldiği aile ve babanın kendisinden de beklenebileceği gibi ailesi inanılmaz disiplinli ve sertti. Clara Floridada ilk oğlunu doğurdu. Fakat babası 1946 ya kadar hiç uğramadı. Bir süre sonra” Lee (1948 yılında Los Altos, California) dünyaya geldi.

Morrisona göre Hayatındaki en önemli anlardan biri 1949 yılında New Mexico’da yaptıkları aile gezisi sırasında olmuştur. Ve şöyle anlatır.

Ölümü ilk keşfettiğim an. . . ben, annem, babam, büyükannem ve büyükbabam gün batarken çölde ilerliyorduk. Bir kamyon dolusu kızılderili başka bir kamyona ya da bir şeye çarpmıştı. Kızılderililer bütün ana yola dağılmıştı; ve kanlar içinde ölümü bekliyorlardı. Babam ve büyükbabam, arabadan neler olduğuna bakmak için inmişlerdi. Ben daha çocuktum, o yüzden arabada oturup beklemem gerekiyordu. Ben bir şey görmedim. – Tek gördüğüm şey garip, kırmızı boya ve yerde yatan insanlardı, ama bir şey olduğuna emindim. Çünkü onların yaydıkları dalgaları hissedebiliyor ve birden yerde yatan insanların da olay hakkında benim bildiğimden daha fazlasını bilmediklerini farkettim. İşte o an ilk kez korkuyu tattım. . .

Ve işte o zaman etrafta koşuşturan kızılderili ruhlarından bir ya da birkaç tanesi gelip olmadığını iddia etmektedir. Bu olay hakkında diğer yorumlara göre, Morrison bu olaya çok üzüldüğünden annesinin ve babasının “sadece kötü bir rüya” gördüğünü söyleyip yatıştırmaya çalışmışlardır. Gerçek de olsa, uydurma da olsa Morrison bu olaya takılmış ve şarkılarında, şiirlerinde ve röportajlarında bu olayı araya sokmaktan çekinmemiştir.

Morrison, 1961 yılında George Washington Lisesinden mezun olur. Morrison’un babası yüzünden aile Güney Kaliforniyaya transfer olur. Morrison tekrar babaannesinde kalmak için Clearwater, Florida ya gönderilmiştir. Orda St. Petersburg Junior College ‘inde okumayı denemiştir.

Aslında taşınma işi ekonomik bir mantık içinde yapılmştı. Babasının en başından beri sahip çıktığı evini askeri bir servise bağışlayarak oğlunun okul harcını çıkarmaya çalışıyordu.

Fakat tutucu ve içki içmeyen ailesiyle epey sorunlar yaşadı. Daha sonra Florida Eyaleti üniversitesine geçti. Daha sonra da üniversitenin yakınlarına taşınıp, Geroge Greer’in oda arkadaşı oldu. Daha sonraları Morrison toplama bir ekiple çekilen bir filmde rol aldı.

1964 yılında üniversitedeki profesörlerden biri Morrison’un sinema üzerine olan yeteneğini farkeder ama müzik sinemanın önüne geçecektir. Üç arkadaşıyla kurduğu The Doors grubu onu dünyaca ünlü bir yıldız yapacaktır. Bir rock yıldızı. Jazz Rock’ın babası olarak sayılabilir. 1966’da başlayan profesyonel kariyeri 1971 yılına kadar uzanır. O yıl dinlenmek ve alkolle uyuşturucuyu bırakmak için sevgilisi Pam ile Paris’e giden Jim, çok genç bir yaşta ve sadece 5-6 senelik bir kariyerle aramızdan ayrılmıştır. Bir küvette ölü bulunmuş ve son sözleri de “orada mısın Pam” olmuştur. Hayatı boyunca hatta günümüzde bile anlaşılamamış adam olan Morrison kötü çocuk imajının arkasındaki dahiyi ne gizledi ne de teşhir etti.Tahmini iqsu 149 olarak belirlenmiştir.James bir konserinde seyircilere karşı sinirini belli etmek için cinsel organını pantolonunun üstünden tutmuştur, polis memurlarının iddia ettiğinin aksine herhangi bir gösterme bulunmamaktadır.Ayrıca James’in 1 ağır 3 hafif suçu bulunmuş ancak beraat edip kurtulmuştur. Muhafazakar ve Katolik çevrelerce hiç sevilmemiştir. Bunda babasının payı şüphesiz büyüktür.

Ölümüyle ilgili çeşitli spekülasyonlar halen daha ortaya atılmaktadır. Bazıları intihar etti derken, bazıları Hawaii’de yaşadığını öne süregelir. Bir çok hayranı da Doğu ülkelerinden birisinde yıllardır inzivaya çekilmiş olduğuna inanmak ister. Ancak bu teoriler ve spekülasyonlar Elvis Presley’de olduğu gibi sadece lafta kalır.” –

Amedeo Clemente Modigliani 1884-1920   Jeanne Hébuterne 1898 – 1920

Père-Lachaise Mezarlığı (Cimetière du Père-Lachaise) Paris Amedeo Clemente Modigliani 1884-1920 / Jeanne Hébuterne 1898 - 1920

Père-Lachaise Mezarlığı (Cimetière du Père-Lachaise) Paris Amedeo Clemente Modigliani 1884-1920 / Jeanne Hébuterne 1898 – 1920

Jeanne Hébuterne

Jeanne HébuterneAmedeo Clemente ModiglianiAmedeo Clemente Modigliani

“Modigliani’nin ölümünden iki gün sonra ikinci çocuğuna hamile olan Jeanne Hébuterne, kendini beşinci kattaki odasının penceresinden atarak intihar etti. Jeanne ve Modigliani ayrı mezarlıklarda toprağa verilse de 1930 yılında Jeanne’in ail…esi, onun Modigliani’nin yanına gömülmesine razı oldu. Her ikisi de ölünce 15 aylık kızlarını Modigliani’nin kız kardeşi Florence evlatlık alarak yetiştirdi.  / Amedeo Clemente Modigliani 1884-1920 –  Jeanne Hébuterne 1898 – 1920″

Amedeo Clemente Modigliani (d. 12 Temmuz 1884, Livorno, Toskana, İtalya – ö. 24 Ocak 1920, Paris, Fransa), Yahudi kökenli İtalyan ressam ve heykeltıraş 

Hayatı ve Kariyeri

Ressamın Yahudi kökenli ailesi, 18. yüzyılın başlarında göçmen olarak gelip Livorno’ya yerleşmişti. Amadeo, ailenin dördüncü ve son çocuğuydu. 1895 yılında geçirdiği veremin ardından 1898 yılında tifoya yakalanınca lise eğitimini bırakmak zorunda kaldı. Bu yüzden sanata yönelerek resim dersleri almaya başladı. 1901’de ikinci kez verem geçiren Amadeo, annesi tarafından Napoli’ye götürüldü, tedavisine bu şehirde devam edildi.

Ders aldığı Guglielmo Micheli, onun akademik eğitim alması gerektiğini söyleyince Modigliani, 1902’de Floransa’daki Güzel Sanatlar Okulu’na başladı ve bir yıl sonra da Venedik’teki Güzel Sanatlar Akademisi’ne kaydoldu. Ayrıca Venedik’te uyuşturucuyla tanıştı. 1906’da Paris’e gitti ve Montmartre’deki beş parasız sanatçıların toplandığı Le Bateau-Lavoir’a yerleşti. Orada komşuluk yaptığı ressamlardan biri de Pablo Picasso idi. Paris’in bohem yaşamına ayak uydurarak alkol ve içki bağımlısı oldu.. Bitkin düştüğü için ailesinin yanına

Amedeo Clemente Modigliani

Amedeo Clemente Modigliani

Livorno’ya döndü. Tekrar sağlığına kavuştuğunda Paris’e dönüp Montparnasse’da bir stüdyo kiraladı. Romanyalı heykeltıraş Constantin Brancusi ile tanışınca resmi bırakıp heykeltıraşlık yapmaya başladı ve bu alanda da başarılı oldu. 1912 yılında Salon d’Automne’da sergilediği yapıtları ilgi görmesine rağmen 1914’te heykel çalışmalarını tümüyle bitirip tekrar resme döndü.[3] I. Dünya Savaşı çıkınca orduya katılmak istese de sağlık sorunları nedeniyle kabul edilmedi. 1916 yılında Polonyalı şair Leopold Zborovski ve eşi Anna ile tanıştı. Modigliani çiftin birçok tablosunu yaptı. 1917 yılında Academie Colarossi’de çizim çalışmaları yaparken ve yapmayı düşündüğü bir tablosu için model ararken arkadaşı olan Rus heykeltıraş Chana Orloff, onu 19 yaşındaki güzel sanatlar öğrencisi Jeanne Hébuterne ile tanıştırdı. Jeanne Hébuterne’in tablosunu bitirdikten sonra çiftin aralarındaki ilişki bitmedi ve beraber yaşamaya başladılar. Koyu Katolik bir aileden gelen Jeanne’nin, bir Yahudi olan Modigliani ile olan ilişkisine ailesi karşı çıkmasına rağmen birliktelikleri sürdü.

Ressam, arkadaşı Leopold Zborovski’nin de cesaretlendirmesiyle 3 Aralık 1917’de Paris’te Berthe Weill Galeri’de 32 tablodan oluşan ilk kişisel sergisini açsa da sergi, çok sayıda çıplak kadın çalışması barındırdığı gerekçesiyle Paris polisi tarafından kapatıldı.

Ölümü

Bir ressam olan alt kat komşuları Manuel Ortiz de Zárate, bir akşam Modigliani’yi ziyarete geldiğinde onu baş ağrıları içerisinde bularak doktor çağırdı. Gelen doktor hastanın tüberküloz ve menenjit nedeniyle umutsuz bir durumda olduğunu söyledi. 24 Temmuz 1920’de öldükten sonra düzenlenen törenle toprağa verilişinden 2 gün sonra ikinci çocuğuna hamile olan karısı Jeanne, kendini beşinci kattaki odasının penceresinden atarak intihar etti. Jeanne ve Modigliani ayrı mezarlıklarda toprağa verilse de 1930 yılında Jeanne’in ailesi, onun Modigliani’nin yanına gömülmesine razı oldu. Her ikisi de ölünce 15 aylık kızlarını Modigliani’nin kız kardeşi Florence evlatlık alarak yetiştirdi.

Modigliani Türkiye Sayfası ;  https://www.facebook.com/amedeoclementemogidliani

Édith Piaf (19 Aralık 1915, Paris – 10 Ekim 1963, Grasse) Fransız şarkıcıdır.

Hayatı

Édith Piaf yaşadığı zamanın Fransa’sında en sevilen sanatçılardan biriydi.

Annesi Annetta Giovanna Maillard, yarı İtalyan, yarı Kabil asıllı bir göçmen ailesinden geliyordu. Babası Louis-Alphonse Gassion (1881–1944) ise sokaklarda gösteri yapan bir cambazdı. Annesi sokakta şarkı söyleyerek yaşamaya çalışmaktaydı, daha sonra babası tarafından bir geneleve kısa süreliğine bakılması için gönderildi.

Küçük yaşta, gözleri mikrop kapmış ve kör olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştı. Bu hastalığını yaşarken, bir genelevde oranın patronu ve kadınlarıyla birlikte yaşıyordu. Aradan aylar geçtikten sonra, tedavi sonucu gözleri düzelmiştir.

Babası, küçük Édith’i genelevden almıştır ve mesleği olan sokak akrobatlığı insanlara yetmeyince, kızını sokakta insanlara karşı akrobatlık veya numara yapması için zorlamıştır. Bunun üzerine Édith, en iyi bildiği şarkıyı yâni Fransa millî marşı La Marseillaise’i söylemiştir. 14 yaşındayken babasının yanında sokaklarda şarkı söylemeye başladı. Kısa bir süre sonra da babasından ayrı şekilde kenar mahallelerde şarkı söylemeye başladı. 17 yaşındayken ilk ve tek çocuğunu doğurdu. Marcelle adını verdikleri bu talihsiz kız çocuğu 2 yaşında menenjitten öldü.Gençliğinde, babasının başka bir kadından olan kardeşi Simone ya da Édith’in seslendiği gibi Momone ile birlikte Paris sokaklarında şarkılar söyler ve hayatını kazanmaya çalışır.

Kendisini keşfeden Louis Leplée öldürüldükten sonra, derin ve şüpheli sorgulamalara tâbî tutulur.

Bir kere, yağmurlu bir günde trafik kazası geçirmiştir. O yüzden hayatı boyunca boynu kambura benzer bir şekilde yürümek zorunda kalmıştır.

Alkôlü aşırı derece kullanmaktaydı. Fransız ortasiklet boks şampiyonu, evli ve üç çocuk babası Marcel Cerdan ile tanıştı ve ikisi de birbirlerine deli gibi âşık oldular. Hayatında en çok sevdiği erkek orta siklet dünya şampiyonu boksör Marcel Cerdan’dı. Cerdan başkasıyla evliydi, Fransa’da zaten tanınan bir insandı. Marcel Cerdan, Fransa’dadır ve Édith Piaf, onu Amerika’ya gelmesi, onu çok özlediğini söylemek için arar. Ve Édith Piaf’la buluşmak üzere Ekim 1949’da Paris’ten New York’a uçarken uçağı düştü. Bu kazadan kurtulan olmamıştı.

Ertesi günün sabahında, Piaf bir halisünasyon görür. Cerdan’ın onun yanına geldiğini sanır ve ona aldığı hediye saati bulmak için evde dolanır. Evdeki bütün kişiler, sessizdir. Piaf’a Cerdan’ın öldüğünü haber verirler ve Piaf yıkılır.

Fransız rivierasındaki Plascassier’de 10 Ekim 1963’te karaciğer kanserinden ölür. Eşi Theo Sarapo’nun aynı gece cenazesini gizlice Paris’e getirdiği, böylece hayranlarının “Édith Piaf’ın kendi evinde öldüğünü” düşüneceğini umduğu söylenir. 11 Ekim günü Édith Piaf’ın öldüğü açıklandıktan kısa bir süre (aynı gün içinde) çok sevgili dostu Jean Cocteau da hayata veda etti. Cocteau’nun Piaf’ın acısına dayanamadığı için kalp krizi geçirdiği söylenir.

Katolik Kilisesi Paris Başpiskoposu –sürdüğü hayat nedeniyle- Édith Piaf’ın cenaze törenini yapmayı reddetti. Tabutu Père-Lachaise mezarlığına götürülürken on binlerce hayranı korteje katıldı. Mezarlıktaki törende hazır bulunanların sayısı ise 100.000’i geçti.

Ünlü şarkıcı Charles Aznavour, Édith Piaf’ın cenaze törenini anlatırken “İkinci Dünya Savaşı sona ereli beri bütün Paris’in trafiğini tamamen kilitleyen başka bir olay yoktur.” dedi.

Ölümden korkmamaktadır yalnızlıktan korktuğu kadar ve son röportajında şöyle der:

– Bir kadına öğüt verecek olsaydınız, bu ne olurdu?

– Sev.

– Bir genç kıza?

– Sev.

– Peki bir çocuğa?

– Sev.

Kariyeri 

Yine Momone ile sokakta şarkı söylerken, Fransa’nın ünlü müzikhollerinden birinin sahibi olan Louis Leplee ile tanışır. Louis Leplee, sesini dinler ve hayran kalır. Piaf’ın lâkabını “Küçük Serçe” yapacaktır, ancak bu lâkap kullanıldığı için “Kaldırım Serçesi” adına karar verilir.

Artık Édith Piaf’ın kariyeri başlamıştır. Kısa süre içinde tüm Fransa tarafından bir “gurur” olarak kabûl edilir..

Ahmet Kaya (28 Ekim 1957, Malatya – 16 Kasım 2000, Paris), Türkiye’de 1980 ve 1990’larda çıkardığı albümler ve verdiği konserlerle tanınmış, anne tarafından Türk, baba tarafından Kürt kökenli şarkıcı ve besteci.

Ahmet Kaya'nın Pere Lachaise'deki mezarı.

Ahmet Kaya’nın Pere Lachaise’deki mezarı.

Hayatı

1957 yılında Malatyalı bir ailenin beşinci çocuğu olarak doğdu. Babası Sümerbank mensucat fabrikasında çalışan bir işçiydi. İlkokulu Malatya’da okudu. Müzikle altı yaşında babasının hediye ettiği bağlama ile tanıştı. Okuldan geri kalan zamanlarında plak ve kaset satan bir dükkânda çalışmaya başladı. Ailesinin geçim sıkıntısı çekmesi nedeniyle 1972’de İstanbul Kocamustafapaşa’ya göç ettiler ve okulu bırakmak zorunda kaldı. İşportacılık ve çeşitli işyerlerinde çıraklık yaptı. Bu dönemde küçük bir yerleşim yerinden büyük bir şehre taşınmanın ve alışmanın sıkıntılarını yaşadı. Bu sıkıntılarını bir belgeselde şöyle dile getirdi:

« Onlarla konuşmuyordum çünkü onlarla konuşamıyordum. Giyimleri başkaydı, konuşmaları başkaydı. Onlar gibi konuşmaya çalışıyordum. Mesela terziye gidip, onlar gibi pantolon diktirmeye filan başlamıştım. Terzinin yaptırdığı pantolonların üzerime uymadığını görüyordum. Onlara yakışıyordu bana yakışmıyordu. Bir kız vardı bizim okulda; herkesin bir aşkı vardır, çocukluk aşkı. Bir gün gittim dedim ki: ‘Biraz seninle konuşak beş dakika, kaçıyorsun hep…’ Bana dedi ki: ‘Rica ederim.’ Öyle bir ağrıma gitti ki: ‘Ben de sana rica ederim,’ dedim.. Ben o zaman anlamını bilmiyordum, yani onu bir küfür zannettim. »

Onaltı yaşında yasadışı afiş basmaktan hapse atıldı. Daha sonra birkaç arkadaşıyla birlikte Halk Birimleri Derneği’nin çalışmalarına katıldı. Bu çalışmaları sırasında çeşitli etkinliklerde bağlama çalmaya devam etti. Boğaziçi Üniversitesi’nde yapılan bir etkinlikte Ruhi Su ile tanışma fırsatı buldu ve Mahsus Mahal isimli Ruhi Su türküsünü söyledi. 1978 yılında Gelibolu’da askerlik yaptı, bu arada askeri orkestrada müzik çalışmalarına devam etti. Askerlik dönüşü Emine Kaya ile evlendi ve 1982 yılında kızları Çiğdem doğdu.

İlk profesyonel çalışmaları

İşsizlik ve parasızlık sebebiyle ekonomik zorluklar çeker. Bu sırada eşi kendisinden ayrılır. Bu ekonomik sorunlarından kurtulmak umuduyla kendi deyimiyle “sistemin tersine hareket” ederek hapse girmeye çalışır. Nihayetinde uzun uğraşılar sonucu çıkardığı Ağlama Bebeğim albümünü 1985 yılında yayımlar. İstanbul Şan Tiyatrosu’nda küçük bir konser verir. Yayımlandığı yıl albüm toplatılır fakat daha sonra sansürü kaldırılır. 1985’te ikinci albümü Acılara Tutunmak için birinci albümde olduğu gibi Değişim Stüdyosu’yla anlaşır. Stüdyonun sahibi, o sıralarda Metris Askeri Cezaevi’nde olan Selda Bağcan’ın kardeşi Sezer Bağcan’dır. Cezaevinde tanıştığı 12 Eylül Darbesi mağduru Gülten Hayaloğlu ile Ahmet Kaya’nın tanışmasına aracılık eder. Albüm yayımlandıktan sonra evlenirler. Gülten Hayaloğlu hapishanede idam cezasına mahkûm olan Nevzat Çelik’in Şafak Türküsü şiirini Ahmet Kaya’ya iletir. Böylelikle geniş kitlelerce tanınması sağlanan albüm, 1985 yılında yapılıp 1986’da piyasaya çıkan Şafak Türküsü olur. Bu albümde aranjör Oğuz Abadan’la çalışır ve hemen hemen tüm besteleri kendisi yapar. Aynı yıl An Gelir albümünü yayınlar. 1987 yılında kızı Melis doğar.

Yusuf Hayaloğlu ile tanışma

Gülten Hayaloğlu ile evlendikten sonra kardeşi Yusuf Hayaloğlu ve şiirleriyle tanışır. Sözlerinin çoğunluğunun Yusuf Hayaloğlu’na ait olduğu Yorgun Demokrat adlı albümü 1987 yılında yayımlanır. 1988 yılında sadece iki şarkının söz yazarlığını Hayaloğlu’nun yaptığı ve diğer sözlerin tanınmış şairlerin şiirlerinden oluşan Başkaldırıyorum albümü çıkar. Ardından 1989 yılında sadece bağlama ve vokalin ile oluşturduğu konserlerinden bir derleme olan Resitaller-1 yayımlanır. Aynı yıl Osman İşmen’in düzenlemesiyle, sözlerinin büyük çoğunluğunu Hayaloğlu’nun yazdığı İyimser Bir Gül albümü çıkar. 1990 yılında Resitaller-1’in devamı niteliğinde olan Resitaller-2 albümü yayımlanır. Aynı yılın Ekim ayında çeşitli şairlerin şiirlerinden oluşan Sevgi Duvarı isimli albümünü çıkartır.

Şarkılarım Dağlara albümü basılan 2.800.000 bandrolle rekor kırmıştır. Bu albümde yer alan Özgür Çağrı isimli şarkıda geçen Abin bir gün dağdan döner, sarılırsın yavrucağım gibi sözler nedeniyle albümü toplatılır, konser vermesi yasaklanır.

1990 yılında Tatar Ramazan ve 1992 yılında Tatar Ramazan Sürgünde filmlerinin müziklerini yaptı. 1994 yılında prodüksiyonunu Gülten Kaya ve Yusuf Hayaloğlu’nun yaptığı, Kanal D’de yayınlanan Ahmet Abi’nin Vapuru programını yapar. Bu program sadece 13 hafta sürer. Bu programa Nihat Akgün’ün katılması ve JET-PA’nın sponsorluğunu yapması büyük eleştiriler alır.

Müzikal tarzı

İlk dönem albümlerinde genel olarak bağlamaya ağırlık verdi. Ahmet kayanın tarzı pop, Türk halk müziği ve arabesk kategorilerine tam olarak dahil edilemediği için özgün müzik denilmeye başlandı. Kendisi müzik tarzının devrimci arabesk veya protest olarak tanımlanmasına karşı çıktı. Sözlerini kendisinin yazdığı bestelerle beraber, Attilâ İlhan, Can Yücel,Nevzat Çelik, Hasan Hüseyin Korkmazgil, Enver Gökçe, Ahmed Arif gibi tanınmış şairlerin şiirlerini de bestelemiştir. Genellikle şarkılarında toplumsal meseleler işlenir. Toplam yirmiiki albümünde sadece bir Kürtçe şarkısı (Karwan) vardır ve bir tane de Kürtçe açılış bulunur.

Boğaziçi Üniversitesi’nde Ruhi Su ile tanışıp Mahsus Mahal isimli türküyü çaldığı zaman, Ruhi Su bağlamanın bu şekilde, at teper gibi çalınmayacağını söyler. Yıllar sonra Ahmet Kaya bir konserinde bağlama çalarken bu olaya nüktedan bir gönderme yaparak “Bağlama böyle de çalınır,” der.

Hakkındaki suçlamalar

Müzik kariyeri boyunca bölücülük yaptığı iddialarıyla birçok albümü toplatıldı ve konserleri iptal edildi. 10 Şubat 1999’da Magazin Gazetecileri Derneği’nin Princess Otel kongre salonunda düzenlenen ödül töreninde yılın en iyi sanatçısı ödülünü aldı ve ödül konuşmasında: “Ben bu ödül için İnsan Hakları Derneği’ne, Cumartesi Anneleri’ne, tüm basın emekçileri ve tüm Türkiye halkına teşekkür ediyorum. Bir de bir açıklamam var: Şu anda hazırladığım ve önümüzdeki günlerde yayımlayacağım albümde bir Kürtçe şarkı söyleyeceğim ve bu şarkıya bir klip çekeceğim. Aramızda bu klibi yayınlayacak yürekli televizyoncular olduğunu biliyorum, yayınlamazlarsa Türkiye halkıyla nasıl hesaplaşacaklarını bilmiyorum.” dedi. Bunun sözleri üzerine davetlilerin bir kısmı tepki gösterip, küfür etmeye ve kendisine çeşitli eşyalar fırlatmaya başladılar.Kaya, MGD görevlileri tarafından kongre salonundan olağan koşullarda dışarıya çıkartıldı.

Bu olayın hemen sonrasında Ahmet Kaya’nın 1993 yılında Berlin’de Kürt İşadamları Derneği’nin düzenlediği bir gecede verdiği konsere ilişkin fotoğrafların Hürriyet Gazetesi’nde yayınlanmasıüzerine “Bölücü PKK örgütüne yardım ve yataklık yaptığı ve halkı ırk farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa tahrik ettiği” iddiasıyla hakkında İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde toplam 10.5 yıl ağır hapis istemiyle iki ayrı dava açıldı.Haziran 1999’da Türkiye’den ayrıldı. Yargılamaların sonucunda gıyabında toplam 3 yıl 9 ay ağır hapis cezasına çarptırıldı.Daha sonra bu görüntülerin düzmece olduğu belirlendi.

1999 yılında Münih’de PKK yanlıları tarafından düzenlenen konserde ‘‘Arabamı o şerefsizlerin memleketinde bıraktım’’ dediğini iddia eden Hürriyet Gazetesi haberi için hakkında DGM tarafından bir kez daha soruşturma başlatıldı. 9 Şubat 2000 yılında Zaman Gazetesi’ne yaptığı röportajda “Ben 3 tane şerefsizin yüzünden ülkemde arabama bile binemedim dedim” diyerek yalanladı.1999’da Almanya’nın Münih şehrindeki Barış, Demokrasi ve Özgürlük Festivali isimli organizasyonda söylediği ve içinde “Kürdüz Ölene Kadar, Vallahi biz dostu özledik, Kürdüz sonuna kadar, Vallahi Apo’yu özledik” sözleri geçen şarkısı nedeniyle eleştirildi. Daha sonraları Gülten Kaya yaptığı bir açıklamada Ahmet Kaya’nın Apo’nun PKK mensuplarına yaptığı silah bırakma çağrısı üzerine bu şarkıyı yaptığını söyledi.1999 Mart ayında Ordu Valiliği, Ahmet Kaya’nın kasetlerinin kentte satılmasını ve bulundurulmasını yasakladı.

Ahmet Kaya, yasal suçlamaların yanı sıra çeşitli kesimlerce lüks içinde yaşarken yoksulluk edebiyatı yapmakla suçlandı.[2] Bu eleştirilerle ilgili olarak yöneltilen bir soruya şu şekilde yanıt verdi:

Benim hiç ‘Mercedes’im olmadı. Şimdiki arabam ‘Mercedes’den daha pahalı, cip olduğu için gözüne batmıyor insanların. Salaklaşmamak lazım bunlar önemli şeyler, yani… Biz insanların yoksulluğunu savunmadık, bizler yaşamımız boyunca insanların zenginliğini savunduk… Yani ben cipe binsem ‘Mercedes’e binsem bunlar önemli şeyler midir? Ben tarihin yüklediği misyonu yerine getiriyor muyum, bu önemli… Tam 30 sene aç yaşadım bu ülkede, 30 yıl boyunca. Bütün lokantaların kenarlarına gidip, o lahmacunların nasıl çıktığına baktım. Artık ben bu saatten sonra bunu yerim ve kimse bunu engelleyemez…

Ölümü

Ahmet Kaya’nın Père Lachaise Mezarlığı’ndaki kabri, Paris.

Ahmet Kaya, 2000 yılında Hoşçakalın Gözüm isimli albümünün kayıtlarını yaparken, Paris’in Porte de Versailles semtindeki evinde bir gece kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Bu albümde Karwan isimli şarkıyı seslendirdi. Cenaze merasimi Paris Kürt Enstitüsü’nde yapıldı.

Ölümünden sonra, 2002 yılında Ahmet Kaya’nın şarkılarını 20 ünlü sanatçının söylediği Dinle Sevgili Ülkem isimli bir albüm yapılmış , Magazin Gazetecileri Derneği’nin gecesinde duyurduğu Kürtçe Karwan (Kervan) parçasının ve klibinin de bulunduğu Hoşçakalın Gözüm, Biraz da Sen Ağla albümü yayımlandı. Père Lachaise Mezarlığı’nda bulunan mezarı 2003 yılında tekrar düzenlendi. Mezar ağırlığının yaklaşık 3,5 ton olduğu söylenmektedir. Üzerine kardelen motifleri, enstrümanlar, Kastamonu yazması deseni, İstanbul silueti, şarkı sözleri ve büstünün bulunduğu bir mezardır.Kalsın Benim Davam. ve Gözlerim Bin Yaşında (Aralık 2006) adlarında dört albümü daha yayınlanmıştır.

4 Eylül 2007’de, Türkiye’de kendi ismine açılan tek yer olan, Ahmet Kaya Halk Evi Batman’da açıldı. 2009 yılında AKP hükümetince mezarının Paris’ten Türkiye’ye taşınması konusunda fikirler ortaya atıldı. Ahmet Kaya’nın kabri halen Paris’in Père Lachaise Mezarlığı’nda yer almaktadır.

Diskografi

Ahmet Kaya diskografisi
  • 1984: Ya Rıza Şimdi
  • 1985: Ağlama Bebeğim
  • 1985: Acılara Tutunmak
  • 1986: An Gelir
  • 1986: Şafak Türküsü
  • 1987: Yorgun Demokrat
  • 1988: Başkaldırıyorum
  • 1989: Resitaller-1
  • 1989: İyimser Bir Gül
  • 1990: Resitaller-2
  • 1990: Sevgi Duvarı
  • 1991: Başım Belada
  • 1992: Dokunma Yanarsın
  • 1993: Tedirgin
  • 1994: Koçero (Selda Bağcanile)
  • 1994: Şarkılarım Dağlara
  • 1995: Beni Bul
  • 1996: Yıldızlar ve Yakamoz
  • 1998: Dosta Düşmana Karşı
  • 2001: Hoşçakalın Gözüm

Ölümünden Sonra Yayınlanan Albümler

  • 2001: Hoşçakalın Gözüm
  • 2002: Dinle Sevgili Ülkem
  • 2003: Biraz da Sen Ağla
  • 2005: Kalsın Benim Davam
  • 2007: Gözlerim Bin Yaşında
  • 2010: Ülkemde Son Turnem

Père Lachaise Mezarlığı’na defnedilenler listesi

Crématorium du Père-Lachaise

A

  • Arnaud Michel Abbadie d’Arrast (-1832)
    Edmond About

    Edmond About

  • Christophe d’Abel (1750-1823)
  • Pierre Abélard (1079-1142)
  • Edmond About (1828-1885)
  • Augustin Marie d’Aboville (1776-1843)
  • Louis Achard (1814-1875)
  • Alexandre Aguado (1784-1842)
  • Jehan Alain (1911-1940)
  • Marietta Alboni (1826-1894)
  • Charles-Valentin Alkan (1813 -1888)
  • Mary Allard (1766-1821)
  • Pierre Allent (1772-1837)
  • Jean-Charles Alphand (1817-1891)
  • Georges Aminel (1922-2007)
  • François Andrieux (1759-1833)
  • Auguste Anicet-Bourgeois (1806-1872)
  • Blanche d’Antigny (1842-1874)
  • Ozanian Antranik (1866-1927)
  • Guillaume Apollinaire (1880-1918)
  • Karel Appel (1921-2006)
  • François Arago (1786-1853)
  • François Victor Emmanuel Arago (1812-1896)
  • Ernest Arrighi de Casanova (1814-1888)
  • Alfred Assolant (1827-1886)
  • Emmanuel d’Astier de la Vigerie (1900-1969)
  • Philip Astley (1742-1814)
  • Miguel Ángel Asturias (1899-1974)
  • Daniel-François-Esprit Auber (1782-1871)
  • Lucie Aubrac (1912-2007)
  • Charles Audiffret (1787-1878)
  • Jean-Pierre Augereau (1772-1836)
  • Charles Pierre François Augereau (1757-1816)
  • Jean-Pierre Aumont (1911-2001)
  • Denis Louis Martial Avenel (1789-1875)
  • Jacques Philippe Avice (1759-1835)
  • Augustin Avrial (1840-1904)
  • Jane Avril (1868-1943)

B

  • Marguerite Babois (1760-1839)
    Honoré de Balzac

    Honoré de Balzac

  • Rose-Céleste Bache (1774-1843)
  • François de Baculard d’Arnaud (1718-1805)
  • Antoine Bailly (1810-1892)
  • Théodore Ballu (1817-1885)
  • Honoré de Balzac (1799-1850)
  • Thomas Baraguey (1748-1820)
  • Joseph Barbanègre (1772-1830)
  • Ferdinand Barbedienne (1810-1892)
  • Auguste Barbier (1805-1882)
  • Henri Barbusse (1873-1935)
  • Paul Barras (1755-1829)
  • Albert Bartholomé (1848-1928)
  • Louis Barthou (1862-1934)
  • Antoine-Louis Barye (1795-1875)
  • Alain Bashung (1947-2009)
  • Paul Baudry (1828-1886)
  • Pierre-Augustin Caron de Beaumarchais (1732-1799)
  • Gilbert Bécaud (1927-2001)
  • Serge de Beketch (1946-2007)
  • Samira Bellil (1971-2004)
  • Vincenzo Bellini (1801-1835)
  • Judah P. Benjamin (1811-1884)
  • Sarah Bernhardt (1844-1923)
  • Jules Berry (1883-1951)
  • César Berthier (1765 – 1819)
  • Victor Léopold Berthier (1770 – 1807)
  • Joseph-Alexandre Berthier (1792 – 1849)
  • Alphonse Bertillon (1853-1914)
  • Pierre Besnard (1886-1947)
  • André Bézu (1943-2007)
  • Georges Bibesco , (1805-1873)
  • Marie François Xavier Bichat (1771-1802)
  • Fulgence Bienvenüe (1852-1936)
  • Georges Bizet (1838-1875)
  • Gérard Blanc (1947-2009)
  • Auguste Blanqui (1805-1881)
  • Alberto Blest Gana (1830-1920)
  • Charles Lucien Bonaparte (1803 – 1857)
  • Rosa Bonheur (1822-1899)
  • Pierre Bourdieu (1930-2002)
  • Elémir Bourges(1852-1925)
  • Caroline Branchu (1780-1850)
  • Édouard Branly (1844-1940)
  • Pierre Brasseur (1905-1972)
  • Fernand Braudel (1902-1985)
  • Abraham Breguet (1747-1823)
  • Jean Anthelme Brillat-Savarin (1755-1826)
  • Alexandre Théodore Brongniart (1739-1813)
  • Pierre Brossolette (1902-1944)
  • Paul Brousse (1844-1912)
  • Jean de Brunhoff (1899-1937)
  • Philippe Buchez (1796-1865)
  • Annabel Buffet (1928-2005)

C

  • Marcel Cachin (1869-1958)
    Gilbert Bécaud

    Gilbert Bécaud

  • Charles Louis Cadet de Gassicourt (1769-1821)
  • Samuel Cahen (1796-1862)
  • Jean-François Cail (1804-1871)
  • Gustave Caillebotte (1848-1894)
  • Maria Callas (1923-1977)
  • Jean-Jacques-Régis de Cambacérès (1754-1824)
  • Marcel Camus (1912-1982)
  • Lazare Hippolyte Carnot (1801-1888)
  • Jean-Joseph Carriès (1855-1894)
  • Pierre Cartellier (1757-1831)
  • Virginia Oldoini (1837-1899)
  • Charles Simon Catel (1773-1830)
  • Jacques Cellerier (1742-1814)
  • Henri Cernuschi (1821-1896)
  • Jacques-Joseph Champollion (1778-1867)
  • Jean-François Champollion (1790-1832)
  • Claude Chappe (1763-1829)
  • Jean-Antoine Chaptal (1758-1832)
  • Gustave Charpentier (1860-1956)
  • Michel Chasles (1793-1880)
  • Émile Chartier ya da Alain (1868-1951)
  • Ernest Chausson (1855-1899)
  • Luigi Cherubini (1760-1842)
  • Marthe Chodron de Courcel (1850-1901)
  • Frédéric Chopin (1810-1849)
  • Christian-Jaque (1904-1994)
  • Charles Christofle (1805-1863)
  • Claire Léris de Latude ya da Mademoiselle Clairon (1723-1803)
  • Françoise Rose Clary (1737-1815)
  • Philippe Clay (1927-2007)
  • Jean-Baptiste Clément (1836-1903)
  • Auguste Clésinger (1814-1883)
  • Léon Cogniet (1794-1880)
  • Marie-Anne de Coislin (1732-1817)
  • Colette (1873-1954)
  • Auguste Comte (1798-1857)
  • Sophie de Condorcet (1764-1822)
  • Benjamin Constant (1767-1830)
  • Louise Contat (1760-1813))
  • Bruno Coquatrix (1910-1979)
  • Henri Corblin (-1947)
  • Jean-Baptiste Corot (1796-1875)
  • Jean-Pierre Cortot (1787-1843)
  • Victor Couchery (1790-1855)
  • Louis-Charles-Auguste Couder (1790-1873)
  • Frédéric Cournet (1837-1885)
  • Georges Courteline (1858-1929)
  • Victor Cousin (1792-1867)
  • Thomas Couture (1815-1879)
  • Régine Crespin (1927-2007)
  • Joseph Croce-Spinelli (1845-1875)
  • Guillaume Cullerier (1782-1841)
  • Henri Curiel (1914-1978)
  • Georges Cuvier (1769-1832)
  • Savinien Cyrano de Bergerac (1619-1655)
  • Jean-Baptiste Cyrus de Timbrune de Thiembronne (1757-1822)

D

  • Désiré Dalloz (1795-1869)
    Pierre Bourdieu

    Pierre Bourdieu

  • Georges Dampt (1858-1886)
  • Jean-Pierre Dantan (1800-1869)
  • Pierre Paul David d’Angers
  • Pierre Dac (1893-1975)
  • Édouard Daladier (1884-1970)
  • Pierre Daninos (1913-2005)
  • Charles-François Daubigny (1817-1878)
  • Alphonse Daudet (1840-1897)
  • Honoré Daumier (1808 – 1879)
  • Sophie Daumier (1934-2003)
  • Claude Dauphin (1903-1978)
  • Casimir Davaine (1812-1882)
  • Jacques-Louis David (1748-1825)
  • Louis Nicolas Davout (1770-1823)
  • Gaspard Deburau (1796-1846)
  • Adrien Decourcelle (1822-1892)
  • Denis Décrès (1761-1820)
  • Virginie Déjazet (1797-1875)
  • Jules Dejerine(1849-1917)
  • Augusta Dejerine-Klumpke(1859-1927)
  • Eugène Delacroix (1798-1863)
  • Jean-Baptiste Delambre (1749-1822)
  • Casimir Delavigne (1793-1843)
  • Charles Delescluze (1809-1871)
  • Jacques Delille (1738-1813)
  • Anatole Demidoff (1778-1818)
  • Elisabeth Alexandrovna Stroganoff (1779-1818)
  • Giuseppe De Nittis (1846 – 1884)
  • Vivant Denon (1747-1827)
  • Marc-Antoine Désaugiers (1772-1827)
  • Aimée Olympe Desclée (1836-1874)
  • Louis Desnoyers (1802-1869)
  • Pierre Desproges (1939-1988)
  • Antoine-Louis-Claude Destutt de Tracy (1766-1836)
  • Édouard Detaille (1848-1912)
  • Juliette Dodu (1848-1909)
  • Gustave Doré (1832-1883)
  • Camille Doucet (1812-1895)
  • Michel Drach (1930-1990)
  • Paul Dubois (1829-1905)
  • Guillaume Dubufe (1853-1909)
  • Catherine Joséphine Duchesnois (1777-1835)
  • Jacques Duclos (1896-1975)
  • Paul Dukas (1865-1935)
  • Pierre Louis Dulong (1792-1834)
  • André Marie Constant Duméril (1774-1860)
  • Auguste Duméril (1812-1870)
  • Isadora Duncan (1877-1927)
  • Henri Duparc (1848-1933)
  • Jean-Louis Duport (1749-1819)
  • Guillaume Dupuytren (1777-1835)
  • Francisque Duret (1804-1865)
  • Rosalie Catherine Gérard (1748-1830)
  • Henri Dutour (1847-1911)

E

  • Barthélemy Prosper Enfantin (1796-1864)Louis Auguste Blanqui
  • Paul Éluard (1895-1952)
  • Georges Enesco (1881-1955)
  • Sébastien Érard (1752-1831)
  • Camille Erlanger (1863-1919)
  • Max Ernst (1891-1976)
  • Jean-Étienne Esquirol (1772-1840)
  • Charles-Guillaume Étienne (1778-1845)
  • Emile François Eudes (1843-1888)

F

  • Jean Pierre Fabre de l’Aude (1755-1832)
  • Christine Fabrega (1931-1988)
  • Cornélie Falcon (1814-1897)
  • Alexandre Falguière (1831-1900)
  • Léon Faucher (1805-1854)
  • Félix Faure (1841-1899)
  • Claude Fauriel (1772-1844)
  • Christian Fechner (1944-2008)
  • Jean Baptiste Louis Philippe de Félix (1751-1820)
  • Armand Pierre Fernandez ya da Arman (1928-2005)
  • Hyacinthe Firmin Didot (1794-1880)
  • Adélaïde de Flahaut de La Billarderie (1761-1836)
  • Marie Sophie Catherine Flavigny ya da Marie d’Agoult (1805-1876)
  • Robert de Flers (1872-1927)
  • Suzanne Flon (1918-2005)
  • Charles Floquet (1828-1896)
  • Charles Gabriel Foignet (1750-1823)
  • Jean-Pierre Louis de Fontanes (1757-1821)
  • Achille Fould (1800-1867)
  • Marie-Madeleine Fourcade(1909-1989)
  • Antoine-François Fourcroy (1775-1809)
  • Pauline Fourès (1778-1869)
  • Joseph Fourier (1768-1830)
  • Maximilien Sébastien Foy (1775-1825)
  • Nicolas Louis François de Neufchâteau (1750-1828)
  • Léo Fränkel (1844-1896)
  • Augustin Fresnel (1788-1827)
  • Bernard Fresson (1931-2002)
  • Nicolas Frochot (1761-1828)
  • Lucien Fugère (1848-1935)

G

  • Célestine Galli-Marié (1840-1905)Frédéric Chopin
  • Henri Gambey (1787-1847)
  • Antonio de la Gandara (1861-1917)
  • Louis Joseph Gay-Lussac (1778-1850)
  • Stéphanie Félicité de Genlis (1746-1830)
  • Étienne Geoffroy Saint-Hilaire (1772-1844)
  • Pierre Georges ya da Colonel Fabien (1919-1944)
  • Théodore Géricault (1791-1824)
  • Auguste-Jean Germain de Montforton (1786-1821)
  • Jules Gévelot
  • Françoise Giroud (1916-2003)
  • Lucien Gibert
  • Louis Gohier (1746-1830)
  • Yvan Goll (1891-1950)
  • Jacques Nicolas Gobert (1770-1808)
  • Gaspard Gourgaud (1783-1852)
  • Gustave Goublier (1856-1926)
  • Henri Goublier (1888-1951)
  • Laurent de Gouvion-Saint-Cyr (1764-1830)
  • Zénobe Gramme (1826-1901)
  • Pierre Granier-Deferre (1927-2007)
  • Stéphane Grappelli (1908-1997)
  • Eileen Gray (1878-1976)
  • Jules Guesde (1845-1922)
  • Yvette Guilbert (1867-1944)
  • Yılmaz Güney (1937-1984)

H

  • Farid Hamadé (1925-1999)
  • Georges Eugène Haussmann (1809-1891)
  • Samuel Hahnemann (1755-1843)
  • Ewelina Hańska (1801-1882)
  • René Just Haüy (1743-1822
  • Valentin Haüy (1745-1822)
  • Suzanne Hay (1962-2004)
  • Jeanne Hébuterne (1898-1920)
  • Sadegh Hedayat (1903-1951)
  • Héloïse (1101-1164)
  • Guy Hocquenghem (1946-1988)
  • Georges Hoentschel (1855-1915)
  • Ticky Holgado (1944-2004)
  • Jacqueline Huet (1929-1986)

I

  • Jean Auguste Dominique Ingres (1780-1867)

J

  • Claude Jade (1948-2006)
  • Thierry Jean-Pierre (1955-2005)
  • Léon Jouhaux (1879-1954)

K

  • Allan Kardec (1804-1869)
  • François Christophe Kellermann (1735-1820)
  • Henri Krasucki (1924-2003)
  • Ahmet Kaya (1957-2000)
  • Philippe Khorsand (1948-2008)

L

  • Pierre Lachambeaudie (1806-1872)
    Georges Courteline

    Georges Courteline

  • Paul Lafargue (1842-1911)
  • Jean de La Fontaine (1621-1695)
  • René Lalique (1860-1945)
  • Édouard Lalo (1823-1892)
  • André-Daniel Laffon de Ladebat (1746-1829)
  • Ted Lapidus (1929-2008)
  • Dominique Larrey (1766-1842)
  • Marie Laurencin (1883-1956)
  • Eugène Lautier (1867-1935)
  • Antoine Lavoisier (1743-1794)
  • Hélène Lazareff
  • Pierre Lazareff
  • Apollinaire Lebas (1797-1873)
  • Michel Lebeau (1876-1937)
  • Charles-François Lebrun (1739-1824)
  • Félix Leclerc de Pulligny (1821-1893)
  • Alexandre Ledru-Rollin (1807-1874)
  • Louis James Alfred Lefébure-Wely (1817-1869)
  • François Joseph Lefebvre (1755-1820)
  • Edith Lefel (1963-2003)
  • Arsène Lejeune (1866-1938)
  • Francis Lemarque (1917-2002)
  • Louis Lemoine (1764-1842)
  • Ferdinand de Lesseps (1805-1894)
  • Jean-François Lesueur (1760-1837)
  • Hyacinthe Loyson (1827-1912)
  • Jean-François Lyotard (1924-1998)

M

  • Étienne Jacques Joseph Macdonald (1765-1840)
  • Nestor Makhno (1889-1934)
  • Benoît Malon (1841-1893)
  • Étienne Mantoux (1913-1945)
  • Auguste Maquet (1813-1888)
  • Marcel Marceau (1923-2007)
  • Hugues-Bernard Maret
  • Angelo Mariani (1838-1914)
  • Laura Marx
  • André Masséna (1758-1817)
  • Blanche Maynadier (1923-2004)
  • Georges Méliès (1861-1938)
  • Louis Sébastien Mercier (1740-1814)
  • Max Meynier (1938-2006)
  • Jules Michelet (1798 – 1874)
  • Amedeo Modigliani (1884-1920)
  • Gustave de Molinari (1819-1912)
  • Molière (1622-1673)
  • Silvia Monfort (1923-1991)
  • Gaspard Monge (1746-1818)
  • Yves Montand (1921-1991)
  • Charles de Morny (1811-1865)
  • Jim Morrison (1943-1971)
  • Adolphe Édouard Casimir Joseph Mortier (1768-1835
  • Marcel Mouloudji (1922-1994)
  • Jean Moulin (1899-1943)
  • Joachim Murat (1767-1815)
  • Alfred de Musset (1810-1857)

N

  • Félix Nadar (1820-1910)
  • Gérard de Nerval (1808-1855)
  • Michel Ney (1769-1815)
  • Anna de Noailles (1876-1933)
  • Charles Nodier (1780-1844)
  • Jean Nohain (1900-1981)
  • Victor Noir (1848-1870)

O

  • Philippe Antoine d’Ornano (1784 – 1863)
  • Malik Oussekine (1964-1986)
  • Pierre Overney(-1972)
  • Raymond Oliver (1909-1990)
  • Joseph Oller (1839-1922)

P

  • Victor Paillard (1805-1886)
  • Delphine Palatsi (1968-2002)
  • Louis Panhard (1841-1908)
  • Jules François Paré (1755-1819)
  • Albert Parissot,(1845-1911)
  • Antoine Parmentier (1737-1813)
  • Catherine Peltier (1953-2007)
  • Albert Auguste Perdonnet (1808-1867)
  • Georges Perec (1936-1982)
  • Serge Peretti (1905-1997)
  • Casimir Périer (1777-1832)
  • Catherine-Dominique de Pérignon (1754-1818)
  • Michel Petrucciani (1962-1999)
  • Jean-Baptiste Pezon(1827 – 1897)
  • Édith Piaf (1915-1963)
  • Piéral (1923-2003)
  • Gabriel Pierné (1863-1937)
  • André Pieyre de Mandiargues (1909-1991)
  • Christian Pineau (1904-1995)
  • Camille Pissarro (1830-1903)
  • Marceau Pivert (1895-1958)
  • Ignace Pleyel (1757-1831)
  • Elvire Popesco (1896-1993)
  • Eugène Pottier (1816-1887)
  • Francis Poulenc (1899-1963)
  • James Pradier (1790-1852)
  • Marcel Proust (1871-1922)

R

  • Rachel Félix, dite Rachel(1821-1858)Raymond Radiguet (1903-1923)

    Simone Signoret ve Yves Montand

  • Jean François Rafaëlli (1850-1924)
  • Adam Rayski (1913-2008)
  • Napoléon Henri Reber 1807-1880
  • Jean-Baptiste Regnault (1754-1829)
  • Jules Augustin Frédéric Regnault (1834-1894)
  • René Rémond (1918-2007)
  • Richard-Lenoir (1765-1839)
  • Etienne-Gaspard Robertson (1763-1837)
  • Docteur Robinet (1825-1899)
  • Georges Rodenbach(1855-1898)
  • Jules Romains (1885-1972)
  • Gioacchino Rossini (1792-1868)
  • James de Rothschild (1792-1868)
  • Raymond Roussel (1877-1933)
  • Jean-Pierre Rousselot (1846-1924)
  • Jacques Rouxel (1931-2004)
  • Maximilien Rubel (1905-1996)
  • Charles-Étienne-François Ruty (1774-1828)

S

  • Henri Sainte-Claire Deville (1818-1881)
  • Étienne Geoffroy Saint-Hilaire (1772-1844)
  • Jacques-Henri Bernardin de Saint-Pierre (1737-1814)
  • Henri Salvador (1917-2008)
  • Alice Sapritch( 1916-1990 )
  • Jean-Baptiste Say (1767-1832)
  • Claude Henri de Rouvroy (1760-1828)
  • François Antoine Adolphe Schneider (1802-1845)
  • Victor Schoelcher (1804-1893)
  • Eugène Scribe (1791-1861)
  • Caroline Eugénie Segond-Weber (1867-1945)
  • Pierre Sémard (1887-1942)
  • Georges Seurat (1859-1891)
  • Emmanuel-Joseph Sieyès (1748-1836)
  • Simone Signoret (1921-1985)
  • David Sintzheim (1745-1812)
  • Théodore Sivel (1834-1875)
  • Gertrude Stein (1874-1946)
  • Sully Prudhomme (1839-1907)
  • Louis Gabriel Suchet (1770-1826)

T

  • Albert t’Serstevens (1885-1974)

    Molière

  • Eugenia Tadolini (1809-1872)
  • Marie Taglioni (1804-1884)
  • Paul Félix Taillade (1826-1898)
  • Jean-Lambert Tallien (1767-1820)
  • François-Joseph Talma (1763-1826)
  • Enrico Tamberlick (1820-1889)
  • Angelo Tarchi (1760-1814)
  • Pierre Alexandre Tardieu (1756-1844)
  • Guy Jean Baptiste Target (1733-1806)
  • Gerda Taro, gerçek adıyla Gerda Pohorylle (1910-1937)
  • Jean-Henri Robert Tascher de La Pagerie (1785-1816)
  • Isidore Justin Taylor (1789-1879)
  • Jacques René Tenon (1724-1816)
  • Sybil Terry (1865-1903)
  • Jean-Baptiste Teste (1780-1852)
  • Edmond Texier (1816-1887)
  • Constance de Théis(1767-1845) (division 26, chemin Monvoisin)
  • Emma Valadon dite Thérésa (1837-1913)
  • Max Théret (1913-2009)
  • Léon Théry (1879-1909)
  • Jean Thomas Thibault (1758-1826)
  • Louis Charles Thibon (1761-1837)
  • Adolphe Thiers (1797-1877)
  • Charles Thiron (1830-1891)
  • Théophile Thoré dit Bürger (1807-1869)
  • Maurice Thorez (1900-1964)
  • André Thouin (1747-1824)
  • Paul Jules Tillaux (1834-1904)
  • Nicolas-Pierre Tiolier (1784-1843)
  • Pierre Tirard (1827-1893)
  • Albert Tissandier (1839-1906)
  • Gaston Tissandier (1843-1899)
  • Alexandre Tissier (1823-1883)
  • Isaac Titsingh 1745-1812
  • Harriet Toby (1929-1952)
  • Joseph François Tochon (1773-1820)
  • Alice B. Toklas (1877-1967)
  • Paul Topinard (1830-1911)
  • Daniel Toscan du Plantier (1941-2003)
  • Maurice Tourneur (1876-1961)
  • Simon Toussaint (1974-2008)
  • Alphonse Toussenel (1803-1885)
  • Guy Tréjean (1921-2001)
  • Ulysse Trélat (1795-1879)
  • Marie Trintignant (1962-2003)
  • Henri de Triqueti (1804-1874)
  • Laurent Jean François Truguet (1752-1839)
  • Rafael Leónidas Trujillo Molina (1891-1961)
  • Henri Amédée de Turenne (1776-1852)
  • Lancelot Théodore Turpin de Crissé (1782-1859)

Pere-Lachaise Aux Mortes

V

  • Paul Vaillant-Couturier (1892-1937)
  • Jules Vallès (1832-1885)
  • Joseph Vallot (1854-1925)
  • Marie van Zandt (1858-1919)
  • Louis Verneuil (1893 – 1952)
  • Frédéric Vidalens (1925-2004)
  • Vania Vilers (1938-2009)
  • Louis Visconti (1791-1853)
  • Voline (1882-1945)
  • Volney (1757-1820)

W

  • Alexandre Florian Joseph Colonna, comte Walewski (1810-1868)
  • Marie Walewska (1786-1818)
  • Richard Wallace (1818-1890)
  • Marguerite-Joséphine Wiemer (1787-1867)
  • Oscar Wilde (1854-1900)
  • Richard Wright (1908-1960)

Z

  • Achille Zavatta (1915-1993)
  • Irina Zideux-Hore (1911-1944)

 

Daha fazla fotoğraf için bu siteyi ziyaret etmenizi öneririz :

http://www.tripadvisor.com.tr/Attraction_Review-g187147-d188698-Reviews-Pere_Lachaise_Cemetery_Cimetiere_du_Pere_Lachaise-Paris_Ile_de_France.html

Share.

About Author

Bir Cevap Yazın

%d blogcu bunu beğendi:

fuck you google, child porn fuck you google, child porn fuck you google, child porn fuck you google, child porn