Mevlâna Celâleddin-i Rûmî

1


Mevlânâ bugünkü Afganistan’da bulunan Belh’te doğmuştur. Annesi, Belh Emiri Rükneddin’in kızı Mümine Hatun; babaannesi, Harezmşahlar hanedanından Türk Prensesi, Melîke-i Cihan Emetullah Sultan’dır.Babası, Sultânü’l-Ulemâ (Alimlerin Sultânı) unvanı ile tanınmış, Muhammed Bahâeddin Veled; büyükbabası, Ahmed Hatîbî oğlu Hüseyin Hatîbî’dir. Babasına Sultânü’l-Ulemâ (Alimlerin Sultânı) unvanının verilmesini kaynaklar Türk gelenekleri ile açıklamaktadır.

Mevlânâ Celâleddin-î Rûmî (Rûmî adı, Anadolu’ya yerleşip orada yaşadığı için (o dönemde Anadolu’ya Diyarı-ı Rum deniliyordu); “Efendimiz” manasına gelen Mevlânâ ise, kendisine karşı duyulan büyük saygının belirtisi olarak verilmiştir), dönemin İslâm kültür merkezlerinden Belh kentinde hocalık yapan ve Sultan-ül Ulema (Alîmlerin Sultânı) lakabıyla anılan Bahaeddin Veled’in oğludur. Mevlânâ, babası Bahaeddin Veled’in ölümünden bir yıl sonra, 1232 yılında Konya’ya gelen Seyyid Burhaneddin’in mânevi terbiyesi altına girmiş ve dokuz yıl O’na hizmet etmiştir

 

Bir Gececik

Bir gececik uyuma, ne olur.
Ayrılık kapısını çalma bir gececik.
Bir gececik dostların gönlü olsun,
ne olur sabahı et bir gececik.
Bir gececik gözlerimiz seninle aydın olsun,
kör olsun şeytan bir gececik.
Dünyayı güzel kokular sarsın bütün.
Karanlıklardan ışıklar aksın ovalara.
Sofrandakiler dirilsin bir gececik.
Bir gececik uyuma, ne olur.
Ayrılık kapısını çalma bir gececik.
Bir gececik ata bin, meydana gel.
Gönüller bir gececik rahat olsun,
göğüsler meydana dönsün bir gececik.

Yeniler giyinelim biz kulların.
Musa gibi sen bir sopa al eline.
Sopa bir anda elinde yılan olsun.
Süleyman gibi sen karıncaların yanına var.
Karıncalar bir anda birer Süleyman olsun.

Ne olur, bir gececik kapısını çalma ayrılığın

 


 

Aşk Nedir

*Şarabım aşk ateşidir,hele onun eliyle sunulursa öyle bir ateşe odun kesilmezsen yaşamakharam olur sana.

*Söz dalga dalga coşmada amma onu dudakla,dille değil,gönülle canla anlatman daha iyi.
*Aşk nedir,bilmiyorsan gecelere sor,şu sapsarı yüzlere,şu kupkuru dudaklara sor.
*Su nasıl yıldızı,ayı aksettirir,gösterirse bedenler de canı,aklı bildirir,gösterir.
*Can,aşktan binlerce edep öğrenmede,öylesine edepler ki mekteplerde okunup öğrenilmesine imkan yok.
*Gökyüzünde,yıldızlar arasında parlak ay nasıl görünürse aşık da yüzlerce kişi arasında öyle görünür,o göründümü herkesin parlaklığı söner.
*Akıl bütün gidilecek yolları bilse bile,gene aşk yolunu bilemez,şaşırır kalır.

 

Mevlana’nın İnsan Sevgisi

Mevlana’nın insan sevgisi tarif edilemeyecek kadar büyüktür. Aynı zamanda Mevlana’nın insanlara duyduğu saygı da tarif edilemeyecek kadar derindi: Ayırmadan herkese saygı ve sevgi… Başkaları da bu nezakete karşılık verirler, ona saygı göstermeye uğraşırlardı. Mesela bir topluluğa girdiği zaman kendisine saygı duyarak ayağa kalkarlardı. Mevlana bunu istemezdi. Hele de kendisi için birini oturduğu yerden kaldırdıkları zaman bu hale çok üzülürdü. Mevlana’nın insan sevgisi ne güzel bir örnek:

Mevlana bir gün hamama gitmişti. Soyunup hazırlandı, yıkanma yerine girdi. Girdi, ama girmesiyle çıkması da bir oldu. Tekrar giyindi ve gitmeye hazırlandı.

Sebebini sordular.

Dedi ki:

“Soyunup hamama girmiştim. Tellak beni görünce, bana yer açmak için bir şahsı havuzun başından uzaklaştırdı. Benim yüzümden rahatsız edilen o kişiye karşı utancımdan o kadar terledim ki dayanamayıp dışarı çıktım!”

Hey koca Mevlana, güzel insan!… Şimdi manevi torunların, birbirinin yerini kapmaya çalışıyor. Gücü yeten bazı zalimler, fukaranın etini ekmeğini bile elinden kapmaya uğraşıyor.

Sen ise bir havuz başında yer açılmasını bile istemedin kendine. Biz ne yerler açıyoruz kendimize, kul hakkını yiye yiye, eze eze, üze üze, neleri kimlerden kapmaya çabalıyoruz…

 

 

 

 Etme

Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun, etme.
Başka bir yar, başka bir dosta meylediyorsun, etme.
Sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı?
Hangi hasta gönüllüyü kastediyorsun, etme.

Çalma bizi, bizden bizi, gitme o ellere doğru.
Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun, etme.

Ey ay, felek harab olmuş, altüst olmuş senin için…
Bizi öyle harab, öyle altüst ediyorsun, etme.

Ey, makamı var ve yokun üzerinde olan kişi,
Sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun, etme.

Sen yüz çevirecek olsan, ay kapkara olur gamdan.
Ayın da evini yıkmayı kastediyorsun, etme.

Bizim dudağımız kurur sen kuruyacak olsan.
Gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun, etme.

Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer;
Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun, etme.

Ey, cennetin cehennemin elinde oldugu kişi,
Bize cenneti öyle cehennem ediyorsun, etme.

Şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize,
O zehiri o şekerle sen bir ediyorsun, etme.

Bizi sevindiriyorsun, huzurumuz kaçar öyle.
Huzurumu bozuyorsun, sen mahvediyorsun, etme.

Harama bulaşan gözüm, güzelliğinin hırsızı.
Ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun, etme.

İsyan et ey arkadaşım, söz söyleyecek an değil.
Aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun, etme

 

 

 

A

  • A kardeş, keskin kılıcın üzerine atılmadasın, tövbe ve kulluk kalkanını almadan gitme.
  • Acele şeytan hilesidir, sabır ve tedbir Allah lütfu.
  • Acı su da, tatlı su da berraktır. Sakın görünüşe aldanma… Görünüşte herkes insandır ama gerçek insan hal ehli olandır.
  • Açlık, ilaçların padişahıdır. Hekimler niye perhiz verir düşünsene.
  • Adam savaşmakla çetin er sayılmaz, öfkelendiği zaman kendini tutabilendir çetin.
  • Aklın varsa bir başka akılla dost ol da, işlerini danışarak yap.
  • Allah ile olduktan sonra ölüm de, ömür de hoştur.
  • Allah mermere emir vermez.
  • Allah merhalesinde akıl beygirine yol yoktur.
  • Allah üstünlük bakımından göz yaşını şehitlerin kanı ile eş tuttu.
  • Allah’a şükür, rızkı artırır.
  • Allah’ım sen kimi dertle hasta etmek dilersen ona ağlayış kapısını kapatırsın. Kimi de beladan kurtarmak dilersen gönlüne sızlanma ve ağlayış verirsin.
  • Akıl padişahı kafesi kırdı mı, kuşların her biri bir yöne uçar.
  • Aklın başına gelince pişman olacağın bir işi sakın yapma.
  • Altın ne oluyor, can ne oluyor, inci, mercan da nedir bir sevgiye harcanmadıktan, bir sevgiliye feda edilmedikten sonra.
  • Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir.
  • Ayrılık içinde insanın gözünü açıp kapayıncaya kadar geçen zaman yıl gibi gelir.
  • Aşk nasip işidir, hesap işi değil. Aşk adayıştır, arayış değil. Sen adanmış ve yanmışsan bu uğurda, aşk sana uzak değil!
  • Aşk, bir uçurumdan düşmek gibi bir şey, işte bu yüzden sevgili’ye “yar” denir…
  • Aşk, herşeydedir ama hiçbirşeyde görünmez.
  • Aşk, davaya benzer, cefa çekmek de şahide. Şahidin yoksa davayı kazanamazsın ki!
  • Aşk, öyle engin bir denizdir ki, ne başlangıcı ne de sonu vardır.
  • Aşk,etinden topuğuna kadar işlemiş bir nasırdır. Ya canın acıya acıya adım atacaksın yada canını acıta acıta söküp atacaksın. Fakat her iki yolda da tek bir gerçek olacak. Canın çok ama çok acıyacak
  • Aşka yanmalı can dediğin. Ya canan olmalı yada canını almalı. Yar diyemezsin ki herkese içindeki yaran olmalı… Herkesin de bir yüreği vardır amma yürek dediğin bir başka yanmalı.
  • Aşıkların gönüllerinin yanışıyla gözyaşları olmasaydı, dünyada su da olmazdı, ateş de.
  • Adalet nedir? Her şeyi yerine koymak. Zulüm nedir? Bir şeyi yerine koymamak, başka yere koymak.
  • Aklın yoksa yandın, ya kalbin yoksa o zaman sen zaten yoksun ki.
  • Akıllı insan düşündüğü herşeyi söylemez, fakat söylediği herşeyi düşünür.
  • Arslanın boynunda zincir bile olsa, bütün zincir yapanlara beydir arslan.
  • Ayıpsız dost arayan, dostsuz kalır.
  • Akıllılar önceden ağlarlar; bilgisizlerse işin sonunda başlarını vururlar. İşin başında sonunu gör de ceza gününde pişman olma.

B

  • Bendeyim Kur’ân-a candan tende can durdukça ben, bir küçük toz zerresiyim ben Muhammed yolunun, kim ki bundan başka bir söz nakleder ise benden, bezmişim billâh hem ondan hem sözünden onun…
  • Başta dönüp koşan nice bilgiler, nice hünerler vardır ki, insan onunla baş olmak isterse, baş elden gider. Başının gitmesini istemiyorsan ayak ol.
  • Başkalarına imrenme, çok kimseler var ki senin hayatına imreniyorlar.
  • Beri gel, beri!
    Daha da beri! Niceye şu yol vuruculuk?
    Madem ki sen bensin, ben de senim, niceye şu senlik benlik?
  • Bilgi, sınırı olmayan bir denizdir. Bilgi dileyense denizlere dalan bir dalgıçtır.
  • Bir adamın camilere alıştığını görürseniz, imanlı olduğuna şahitlik ediniz.
  • Bir insanın neye güldüğü akıl seviyesini nasıl güldüğü ahlak seviyesini gösterir
  • Bir katre olma, kendini deniz haline getir
    Madem ki denizi özlüyorsun, katreliği yok et gitsin.
  • Bir kimseyi tanımak istiyorsan, düşüp kalktığı arkadaşlarına bak.
  • Bir mum diğer bir mumu tutuşturmakla, ışığından bir şey kaybetmez.
  • Birisi güzel bir söz söylüyorsa bu, dinleyenin dinlemesinden, anlamasından ileri gelir.
  • Birşeyi bulunmadığı yerde aramak aramamak demektir.
  • Biz güzeliz, sen de güzelleş, beze kendini.
    Bizim huyumuzla huylan, bize alış başkalarına değil.
  • Bizi bilen bilir, bilmeyense kendi gibi bilir
  • Bütün kâinat birbirine sevgi ile bağlanmış.
    Sevgini vermesini öğren.
    Çünkü gönlün anlasın ki hepsine yer varmış.
    Sevgisiz insandan dünya, unutma ki korkarmış.
  • Bulutlar ağlamasa yeşillikler nasıl güler?
  • Bülbüllerin güzel sesleri beğenilir de bu yüzden kafes çeker onları. Ama kuzgunla baykuşu kim kor kafese?
  • Büyük Allah’tan bizler niye terbiye isteriz? Çünkü terbiyesizler, Allah’ın lütfundan mahrumdurlar. Terbiyesiz, yalnız kendine kötülük etmez, bütün utanç ve erdem ufuklarını ateşler.
  • Bil ki.. Domuzların önüne elmaslar serilmez, mücevherden ancak sarraflar anlar başkası bilmez, ne fark eder ki kör insan için elmas da bir cam da, sana bakan kör ise kendini camdan sanma.
  • Bizi bizden başkası zaten ayıramazdı. Bize bunu bizden başkası yapamazdı. Ah be sevgili; hamdım belki ama piştim yandım. Zaten beni senden başkası yakamazdı.
  • Beni bir ben bilirim, bir de Yaradan.Bana bir ben lazımım, bir de Anlayan.
  • Bir insan bilmiyorsa ne istediğini, hem seni ziyan eder , hem kendini…Dibini görmediğin suya dalmadığın gibi,emin olmadığın sevgiye teslim etme kendini…

C

  • Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol.
    Şefkat ve merhamette güneş gibi ol.
    Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol.
    Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol.
    Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol.
    Hoşgörülülükte deniz gibi ol.
    Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.
  • Cenab-ı Hakk kâfir için necis dedi. Fakat dikkat et ki; kâfirlerin dışı pis değildir. O pislik onların din ve ahlakındadır.
  • Cahil olanların merhameti ve lütfu azdır.
  • Cahil kimsenin yanında kitap gibi sessiz ol.
  • Cibilliyetsize ilim öğretmek, eşkıyanın eline kılıç vermektir.
  • Can konağını aramadaysan, cansın; bir lokma ekmek arıyorsan ekmeksin,bir damla su arıyorsan susun,zulmün peşindeysen zalimsin,aşkı arıyorsan aşıksın,Gönlün neye kapılmışsa O’sun sen. Şu nükteyi biliyorsan, işi biliyorsun demektir
  • Cansızlardandım, taş olarak ölmüştüm, yetişip gelişen bir varlık, bitki oldum. Bitki olarak öldüm, hayvan biçiminde tezahür (şekillendim) ettim. Hayvanlıktan da geçtim; hayvan olarak öldüm, o zaman insan oldum. Öyleyse ölümden korkmak niye. Hiçbir sefer daha kötüye dönüştüğüm oldu mu? Bir gün insan olarak ölüp, ışıktan bir yaratık olacağım, fakat yolum devam edecek.
  • Can ve gönül de yani kalpte hakikat coşkunluklarını kaldıracak takat, kulakta da bunu işitecek istidad yoksa, ben kime ne söyleyeyim?

Ç

  • Çalış çabala da nura ulaş. Pekmez içinde ne kaynatılırsa pekmez lezzeti alır. Havuç, elma, ayva, ceviz pekmezde kaynasa pekmez tadı alır. Bilgi nura karışırsa inatçı ve kötü kişiler bile bilgiden nur bulur.

Y

  • Yaşamak direnmektir, sevmek güvenmektir. Unutma; insan çoğu zaman dünyanın hakimi, bazen de küçük bir kalbin esiridir.

D

  • Dediler ki: Gözden ırak olan gönülden de ırak olur. Dedim ki: Gönüle giren gözden ırak olsa ne olur.
  • Dinle neyden duy neler söyler sana,
    Derdi var ayrılıklardan yana.
  • Din düşmanlarının başına kılınç ol, kurt gibilere ateş saç; çünkü onlar, Yusuf düşmanıdırlar.
  • Denizin dibinde incilerle taşlar karışık olarak bulunurlar, övülecek şeyler de kusur ve yanlışların arasında bulunurlar.
  • Dert, insanı yokluğa götüren rahvan attır.
  • Dertli bir adamın tereddüt ve dumanlarla dolu bir gönül evi vardır; derdini dinlersen o evde bir pencere açmış olursun.
  • Dikenden gül bitiren, kışı da bahar haline döndürür. Selviyi hür bir halde yücelten, kederi de sevinç haline sokabilir.
  • Dünle beraber gitti düne ait ne varsa, bugün yeni şeyler söylemek gerek.
  • Dünya tuzaktır. Yemi de istek. İstek tuzaklarından kaçının.
  • Denizde inciler derinde olur. Çerçöp sahilde olur.
  • Doğruların yemin etmeye ihtiyacı yoktur.
  • Doğru olsam ok gibi yabana atarlar beni, eğri olsam yaya gibi elde tutarlar beni.
  • Dostun yanına hediyesiz gitmek,buğdaysız değirmene gitmek gibidir.
  • Dıştaki ateş suyla söner. Şehvet ateşi, parladıkça parlar; adamın yüzünün suyunu yerlere döker.
  • Dışardan ışık kaynağı olmazsa, gözler renkleri farketmez.kör olur gider
  • Dün dün ile geçti gitti cancağızım
    Bugün yeni birşeyler söylemek lazım.
  • Duydum ki gıybetimi yapmışsın,yüzüme söylemekten kaçmışsın.Benim gibi bir acizden korkmuş Allah’tan korkmamışsın.
  • Dünyanın en güç işi bir şeyin nasıl yapılacağını bilirken, başka birinin nasıl yapamadığını ses çıkarmadan seyretmektir.

E

  • Edepli Edebinden Susar,
    Edepsiz de Ben Susturdum Zenneder…
  • Eğer baş, muhabbet ile dolmamışsa, o baş kuyruktan geridedir.
  • Eğer müslümanca yaşamak istersen Kur’ân’a sarıl; çünkü, onsuz islami hayat mümkün değildir.
  • Eğer sen, can konağını arıyorsan, bil ki, sen cansın. Eğer bir lokma ekmek peşinde koşuyorsan, sen bir ekmeksin. Bu gizli, bu nükteli sözün manasına akıl erdirirsen, anlarsın ki, aradığın ancak sensin sen.
  • Ehil olmayanlara sabretmek ehil olanları parlatır.
  • Eşeğe, katır boncuğuyla inci birdir. Zaten o eşek, inciyle denizin varlığından da şüphe eder.
  • Eşekten şeker esirgenmez ama eşek yaratılışı bakımından otu beğenir.
  • Ey arkadaş, sufi, bulunduğu vaktin oğludur. Bu iş yarın olsun yarına kalsın demek, tarikat anlayışına uymaz.
  • Ey gönül! Ne tuhaf değil mi? Bir ömür, şah damarından daha yakın bir Sevgiliyi aramakla geçiyor.
  • Ey gönül! Gülü seviyorsan dikenini de seveceksin, deryayı seviyorsan dalgalarını da seveceksin, vuslatı seviyorsan firakını da seveceksin, sevgiliyi seviyorsan nazını da seveceksin, hayatı seviyorsan ölümü de seveceksin.
  • Ey İnsan Kaf Dağı kadar yüksekte olsanda, kefene sığacak kadar küçüksün. Unutma herşeyin bir hesabı var üzdüğün kadar üzülürsün.
  • Ey Müslüman, edep nedir diye sorarsan bil ki edep, her edepsizin edepsizliğine katlanmaktır.
  • Ey Zulümle bir kuyu kazan! Sen kendin için tuzak hazırlıyorsun.

F

  • Filozofların felsefesi, insanoğlunun zan ve şüphesini artırır. İslam’ın hikmeti ise, insanı yücelere ulaştırır…

G

  • Gel, gel, ne olursan ol yine gel,
    İster kafir, ister mecusi, ister puta tapan ol yine gel,
    Bizim dergahımız, umitsizlik dergahı değildir,
    Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel.
  • Gelin bağa yeşiller kuşanan doğayı görün. Her köşede bir çiçek dükkanı açan doğayı görün. Güller gülerek sesleniyor bülbüllere: Susun, susarak doğayı görün.
  • Geminin içindeki su, gemiyi batırır. Geminin altındaki suysa, gemiye arka olur.
  • Genişlik, sabırdan doğar.
  • Gerçek aşkta ne vefa vardır ne cefa.
  • Gerek yok her sözü laf ile beyana. Bir bakış bin söz eder, bakıştan anlayana.
  • Gönül kazanmak istiyorsan, sevgi tohumu ek. Cenneti kazanmak istiyorsan, yollara diken serpmekten vazgeç!
  • Gönül nuru olmayan gönül, gönül değildir. Bedende ruh yoksa topraktır.
  • Gördün ya beni gamdan başka kimse hatırlamıyor, gama binlerce defa aferin.
  • Gözünün cevherini nerede eskittin, beş duyunu nerelerde kullandın.
  • Gözünüzü açıp Kur’ân’a bakınız. Allah kelâmı olan kur’an’ın tüm ayetleri edep öğretmektedir.
  • Gül düşünür, gülistan olursun. Diken düşünür, dikenlik olursun!
  • Gülün dikene katlanması, onu güzel kokulu yaptı
  • Güneş olmak ve altın ışıklar halinde
    Ummanlara ve çöllere saçılmak isterdim
    Gece esen ve suçsuzların ahına karışan
    Yüz rüzgarı olmak isterdim.
  • Gürzü kendine vur. Benliğini, varlığını kır gitsin. Çünkü bu ten gözü, kulağa tıkanmış pamuğa benzer.
  • Güzel yüz aynaya âşıktır.
  • Güller güzeldir. Dikeni acıtır derler. Neden acıtsın ki tutmasını bilince eller.
  • Gözyaşının bile görevi varmış; ardından gelecek gülümseme için temizlik yaparmış.

H

  • Hamdım, piştim, yandım.
  • Hak’tan bahar fermanı gelmedikçe, toprak sırrını açmaz.
  • Hayatının gidişi, Hz.Muhammed’in sünnetinden sapmasın. Onu bırakma! Aklına ve hünerine az güven!
  • Hayatı sen aldıktan sonra ölmek, şeker gibi tatlı şeydir
    Seninle olduktan sonra ölüm, tatlı candan daha tatlıdır.
  • Hem gam çağında, hem esenlik çağında Allah’a dayanmadan, tümden ona teslim olmadan başka her şey düzendir, tuzaktır.
  • Her birimiz tek kanatlı melekleriz ve bizler ancak birbirimizi kucaklayarak uçabiliriz.
  • Her dil, gönlün perdesidir. Perde kımıldadı mı, sırlara ulaşılır.
  • Her insan bir alemdir. İnsan düşünceden ibarettir, geri kalan et ve sinirdir.
  • Her rüzgarla otlar gibi sallanırsan, dağlar kadar olsan da bir ota değmezsin.
  • Her şey kader ile takdir edilmiştir. Kısmetine razı ol ki rahat edesin.
  • Her zaman doğruyu söyle, ama her zaman her doğruyu değil.
  • Herkes aynı fikirdeyse, hiç kimse yeterince düşünmüyor demektir.
  • Herkesin bakmadığı yönden bak dünyaya.
  • Her şeye doğru demek ahmaklıktır, ama her şeyin yanlış olduğunu söyleyen de zorbadır.
  • Her şeyi, aramadıkça bulamazsın; fakat bu dost başka; bunu bulmadan arayamazsın.
  • Hırs insanı kör ve ahmak eder. Bilgisiz hale sokar da ölümü kolaylaştırır.
  • Hırsızlığın çirkinliği, çalınan şeye göre değişmez ki; ha bir altın çalmışsın ha bir iğne.
  • Hırsızlara,kötülere,alçaklara acımak zayıfları kırıp geçirmektir.
  • Hiçbir ölü öldüğüne hayıflanmaz, sadece azığının azlığına hayıflanır. Ölen kuyudan ovaya çıkmış demektir.
  • Hiç kimseye hak ettiğinden fazla değer verme; ya onu kaybedersin ya da kendini mahvedersin.
  • Her gün bir yerden göçmek ne iyi,
    Her gün bir yere konmak ne güzel,
    Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş.
    Dünle beraber gitti cancağızım,
    Ne kadar söz varsa düne ait…
    Şimdi yeni şeyler söylemek lazım…

I

  • Irmak suyunu tümden içmenin imkanı yok ama susuzluğu giderecek kadar içmemenin de imkanı yok.
  • Irz ve namustan mahrum olanlar, millet ve vatan hissi taşımazlar; böylelerinden sakınılmalıdır. [kaynak belirtilmeli]

İ

  • İçinde azıcık nur olmayana, dışarıdan verilen öğüt fayda vermez. [1]
  • İçteki kiri su değil, ancak gözyaşı temizler.
  • İki parmağının ucunu gözüne koy. Bir şey görebiliyor musun dünyadan? Sen göremiyorsun diye bu alem yok değildir.
  • İnsan dostunun huyunu alır.
  • İnsan içki içmekte serbest, ama sarhoş olmakta serbest değildir.
  • İnsanlar, güller arasında dikenler bulunduğundan şikayet edeceklerine, dikenler arasında güller yaratıldığına şükretmelidir.
  • İnsanları iyi tanıyın, her insani fena bilip kötülemeyin, her insanı da iyi bilip övmeyin.
  • İnsan gözden ibarettir aslında, geri kalan cesettir. Göz ise ancak gerçek dostu görendir.
  • İnanan kişi, işlerini Allah emretti diye yapar. İnanmayan ise, mücadele ve gösteriş olsun diye yapar. Böyle inatçı kişilerin başlarına toprak saç.
  • İnsanların en hayırlısı, insanlara yararı olandır. Sözün en hayırlısı, az ve anlaşılır olanıdır.
  • İyi dostu olanın aynaya gereksinimi yoktur.
  • İyilerle gezersen alırsın mertebe,kötülerle gezersen dönersin merkebe.

K

  • Kabuğu kırılan sedef üzüntü vermesin sana, içinde inci vardır.
  • Kadınlarda hayvani sıfat fazladır. Çünkü kadın koku ve renge fazlaca meyleder.
  • Kanaatten hiç kimse ölmedi, hırsla da hiç kimse padişah olmadı.
  • Kanat vardır Doğanı padişaha götürür;Kanat vardır Kuzgunu leşe götürür
  • Kargalar gülistanı işgal ettiklerinde bülbüller siner ve susar.
  • Kardeşim sen düşünceden ibaretsin,
    Geriye kalan et ve kemiksin,
    Gül düşünür gülüstan olursun,
    Diken düşünür dikenlik olursun
  • Kendi körlüğünü tedavi etmeye çalış, yoksa alem hep O’dur, fakat O’nu görecek göz olmalıdır.
  • Kendini noksan gören kişi, olgunlaşmaya on atla koşar. Kendini olgun sanan ise Allah’a bu zannı sebebiyle ulaşamaz.
  • Kır oğul zinciri; hür gez, hür konuş,
    Yok mu altından gümüşten bir kurtuluş?
  • Kim benliğinden kurtulursa bütün benlikler onun olur. Kendisine dost olmayan herkese dost kesilir. Nakışsız ayna olur, tüm nakışlar onda seyredilir.
  • Kim daha güzelse kıskançlığı daha fazla olur. Kıskançlık ateşten meydana gelir.
  • Kim demiş gül yaşar dikenin himayesinde? Dikenin itibarı gül himayesinde!
  • Kim sabrederse rızkı gelir ona. Aşırı hırsla çalışma ve çabalama sabırsızlıktır.
  • Kim zahmet çekerse defineyi elde eder.
  • Kimde bir güzellik varsa bilsin ki ödünçtür.
  • Kopan gülün dalında durması ne kadar zorsa… Kırılan kalbinde onarılması o kadar zordur!..
  • Korku erkektir, umut ise dişi; onlardan ölümsüz ve temiz şeyler doğar.[2]
  • Korkunç bir kurban bayramı olan kıyamet günü, inananlara bayram günüdür, öküzlere ölüm günü.
  • Kötü zanda bulunan kişi çirkindir. Aslında o kendi içini vurur karşıya.
  • Kötülerin övülmesi arşı titretir.
  • Kötülük insana tamahtan gelir. Kanaatten kimse ölmedi, hırsla da kimse padişah olmadı.
  • Kızgınlıkla gönüllere ateş saldın mı, cehennem ateşinin aslı oldun gitti.
  • Kuzgun, bağda kuzgunca bağırır. Ama bülbül, kuzgun bağırıyor diye güzelim sesini keser mi hiç?
  • Kötü huy kılavuzun oldukça mutlu olacağım sanma! Sen sabaha kadar gaflet uykusundasın, ömür ise kısadır. Korkarım ki,sen bu uykudan uyanınca gündüz olur.
  • Kurdun kuzuyu yemeye niyetlenmesinde şaşılacak bir şey yoktur. Şaşılacak olan odur ki bu kuzu, kurda gönül bağlamış, aşık olmuştur.

L

  • Leş, bize göre rezildir ama, domuza, köpeğe şekerdir, helvadır.

M

  • Madem ki rızkı taksim eden O’dur, o halde şikâyet küfürdür. Sabır gerekir. Sabır, genişliğe ulaşmanın anahtarıdır. Allah’tan başka herkes düşmandır. Sen asıl dostu düşmanlara şikâyet eder, halinden sızlanırsın öyle mi? Padişah köleye şikayet edilir mi? Akıllı ol.
  • Meyve ekşi bile olsa, olmadıkça ona ham derler.
  • Mideyi bırak da gönül tarafına salın. Salın da Allah’tan perdesiz selam alasın.
  • Muhabbet ve merhamet, insanlığın; hiddet ve şehvet de hayvanların sıfatlarıdır.
  • Mum olmak kolay değildir… Işık saçmak için önce yanmak gerek.
  • Mücevherler vakitle alınabilir ama vakitler mücevherle alınamaz.[3]
  • Münafığın özrü kabul edilmez. Çünkü o özür dilindedir kalbinde değil.

N

  • Nasıl olur da deniz, köpeğin agzından pislenir, nasıl olur da güneş üflemekle söner?
  • Ne kadar bilirsen bil, söylediklerin karşındakilerin anlayabileceği kadardır.
  • Ne tükenmez hazinesin ey dil! Ne devasız bir dert!
  • Ne olursan ol,yine gel.
  • Nefsinin istediğini yapıp da bir de “inşallah” demek Allah’la alay etmektir. Kimi kandırıyorsun?
  • Nefsin, üzüm ve hurma gibi tatlı şeylerin sarhoşu oldukça, ruhunun üzüm salkımını görebilir misin ki?
  • Nerde akarsu varsa, orada yeşillik vardır.
    Nerde akan gözyaşı varsa, oraya rahmet gelir.
  • Nice insanlar gördüm, üzerinde elbisesi yok. Nice elbiseler gördüm, içinde insan yok.

O

  • O beden testisi ab-ı hayatla dopdolu, bu beden testisi ise ölüm zehiri ile. İçindekine bakarsan padişahsın, kabına bakarsan yolu yitirdin.
  • O dağa bir kuş kondu, sonra da uçup gitti. Bak da gör, o dağda ne bir fazlalık var ne bir eksilme.
  • Oruç tutmak güçtür, çetindir ama Allah’ın kulu kendisinden uzaklaştırmasından, bir derde uğratmasından daha iyidir.

Ö

  • Ölümümüzden sonra mezarımızı yerde aramayınız
    Bizim mezarımız ariflerin gönüllerindedir.
  • Ömrümün özeti şu üç sözden ibarettir: Hamdım, piştim, yandım..

P

  • Pisler, pisliklerini yapar ama sular da temizlemeye çalışır.

R

  • Rüyalar olmasa hayaller kurulmaz, gerçek olmazdı.

S

  • Sabır, demir kalkandır.
  • Sabır sevinç anahtarıdır.
  • Sebatsız sedef, inci tutmaz.
  • Secde ve rükû, varlık tokmağını, Allah kapısına vurmaktır. Çok vur, mutlaka açılır kapı.
  • Sen anılması güzel olan söz ol.
    Çünkü insan, kendisi hakkında söylenilen güzel sözlerden ibarettir.
  • Sen diri oldukça ölü yıkayıcı seni yıkar mı hiç?
  • Senin için başkasını terk eden, başkası için de seni terk eder.
  • Sen zayıfları yardımcısız, kimsesiz sanma; Kur’ân’dan “İzâ câe nasrullâh”ı oku
  • Sende en iyi ne varsa, dostuna onu ver.
  • Sen öyle büyük bir varlğın aşkını seç ki, bütün peygamberler, onun aşkıyla kudret ve kuvvet buldular, şeref ve saadete erdiler.
  • Sual de bilgiden doğar, cevap da.
  • Hesna ; Sukŭnetim asaletimdendir. her lâfa verilecek bir cevabım var.lâkin; Bir bakarım lâf lâf mı diye , bir de bakarım söyleyen adam mı diye.
  • Sen uzattığın elini tutmayan ele mi dargınsın, tutmayacak bir ele uzattığın için kendine mi kızgınsın ?
  • Sevgilinin değeri onu sevenin sevgisi ile ölçülür.
  • Ey çaresiz âşık! Bir bak bakalım senin değerin ne kadar?

Ş

  • Şeytan tabiatı bakımından insana düşmandır. İnsanın helak oluşuna sevinir o.
  • Şu dünyada yüzlerce ahmak, etek dolusu altın verir de, şeytandan dert satın alır.
  • Şu toprağa sevgiden başka bir tohum ekmeyiz
  • Şu tertemiz tarlaya sevgiden başka bir tohum ekmeyiz biz.
  • Şunu iyi bilki;eğer, gönlün, sırlarına mezar olursa muradın çabucak hasıl olur.
  • Sarhoş, cinayeti yapar da sonra “özrüm vardı, kendimde değildim”der. Kendinde olmayış,kendiliğinden gelmedi sana,onu sen çağırdın…

T

  • Ten midesi insanı samanlığa çeker, gönül midesi reyhana çeker. Ot ve arpa yiyen kurban olur, Allah nuru ile nurlanan Kuran olur. Senin yarın pislik, yarın da misktir. Kuran’la miskini artır.
  • Testide ne varsa dışına o sızar.
  • Tövbe bineği, şaşılacak bir binektir. Bir solukta aşağılık dünyadan göğe sıçrayiverir.
  • Tutalım ki Ali’den Zülfikâr sana miras kaldı. Sende Ali kolu ve kalbi yoksa Zülfikar neye yarar ki?
  • Tuzağa saçtığın taneler , cömertlik sayılmaz ki…
  • Taş Yeşermez Geçmiş Olsa Da Nevbahar,
  • Toprak Ol Da Bak Nasıl Güller Açar.
  • Taş İdin Çok Gönül Kırdın Yeter,
  • Toprak Ol,Üstünde Hoş Güller Biter.

U

  • Uyku ve uyanma bir nevi küçük mahşerdir.

Ü

  • Üstünün dostu ol ki üstün olasın… Kendine gel be hey azgın, mağluplarla dost olma! Münkirin delili ancak ve ancak şudur: Ben şu görünen yurttan başka bir şey görmüyorum! Hiç düşünmez ki nerede görünen bir şey varsa o, gizli hikmetleri haber vermededir. Her görünen şeyin faydası, faydanın ilaçlarla gizli oluşu gibi o şeyin içinde gizlidir.
  • Üç sözden fazla değil , Tüm ömrüm şu üç söz , Hamdım, piştim, yandım.

V

  • Vefa nedir, bilir misin? Vefâ arkanda bıraktığını, giderken yaktığını yabana atmamandır. Vefâ; dostluğun asaletine, bir dua sonrası verilen sözlere, hayallere ihanet katmamandır. Vefâ; ötelerin sonsuz mükafatı karşısında, cehennemi hafife almaman, ulvi güzellikleri dünyaya satmamandır.

Y

  • Yılan insanın sadece canını alır. Kötü arkadaş cehenneme sürer de ebedi hayatını mahveder.
  • Yerde bir zayıf aman dilerse, gökyüzü askerleri birbirlerine karışırlar.
  • Yüz kişinin içinde aşık, gökte yıldızlar arasında parıldayan ay gibi belli olur.
  • Yarasından taze kan sizan gönül ehline,dostların yüzünü görmek merhem gibidir.
  • Yaşamak direnmektir, sevmek güvenmektir. Unutma; ‘İnsan çoğu zaman dünyanın hakimi, Bazen de küçük bir kalbin esiridir.
  • Sevmek güzel şey; sevilmek de onun kadar. Sevip de sevilmemek acıdır ölüm kadar. Taşın kalbi yok ama onu da yosun sarar.

Z

  • Zulüm demiriyle taşını birbirine vurma! Çünkü bu ikisi, erkek ve kadın gibi çocuk meydana getirirler.
Share.

About Author

1 Yorum

Bir Cevap Yazın

%d blogcu bunu beğendi:

fuck you google, child porn fuck you google, child porn fuck you google, child porn fuck you google, child porn