escort bayanlar ankara escort,

izmir escort bursa escort izmir bayan escort istanbul escort antalya escort izmir escort bayan izmir escort bursa escort bursa escort kızlar istanbul escort bayan gaziantep escort istanbul escort istanbul escort kızlar istanbul escort

Marquis de Sadé Kimdir? – Marquis de Sadé Hakkında /1740-1814

0

‎”ya beni öldürün ya da böyle kabul edin; çünkü ben buyum”

Fransız aristokrat ve yazar
Doğum 2 Haziran 1740
Fransa
Ölüm 2 Aralık 1814
Fransa

 

Donatien Alphonse François le Marquis de Sade (Fransızca okunuşu:maʁki: dəsad) (d. 2 Haziran 1740 – ö. 2 Aralık 1814), Fransız aristokrat ve felsefe yazarı. Erotik edebiyat’ın önemli yazarlarındandır, genellikle sert pornografik yazılar yazardı.

Yaklaşık 29 yılını hapisanede, 13 yılını akıl hastanesinde geçirmiştir ve en önemli eseri Sodom’un 120 Günü’nü hapishanede yazmıştır. Bir diğer önemli eseri de Justine’dir. Sadizm’in kökeninin onun yazdıklarına dayandığı bilinir.

Sade’ın çıktığı yüksek kayalıklar, deyim yerindeyse toplumdışılığın ve bu dış alanı savunmanın zirvesiydi. Yazdıklarında gözlediğimiz erotizm ve anarşist fantezilerin ardında tanrı tanımayan, anarşist bir duruşun davranışları yatıyordu. Sade’a göre tek suç, doğaya karşı işlenen suçtur. Doğa tarafından bir kez yaratılmış olmak onun egemenliğinden kurtulmuş olmak demektir ve asıl önemli olan bu özgürleşmenin farkında olmaktır. Sade için her türlü zevkin kaynağında suç ve kötülükler yatar.

Marquis de Sade, 74 yıllık hayatının (1740-1814) 28 yıl ve 8 ayını istisnasız olarak hapiste geçirirken, bu sürenin 25 yıl ve 3 ayını hükümsüz olarak “değerlendirdi”. Bu çeyrek asırlık hapis yaşantısı Sade’ın kendisini “bütün rejimlerin mahpusu” olarak nitelendirmesine yol açtı açmasına, ama 8 Mart 1794 günü, ellinci yaşına girmesine henüz birkaç ay kala Marquis, Picpus’e nakledildiği zaman, Terör döneminde “ılımlı” bulunmuş olma suçu yüzünden bir zindanda çürümeye terk edilmişti. Picpus, içinde daha çok soyluların bulunduğu ve herkesin mütemadiyen gün boyu aşk yaptığı süslü bir hapishaneydi.

Sade’ı bu yaldızlı yatak odasına kim naklettirmişti? Devrimin erdemleri adına insanların giyotine gönderilmesine karşı çıkan Marquis’yi daha önce zindanlara atan yönetimin gözleri önünde nasıl oluyordu da bu adam hem “La Philosophie dans le boudoir” (Yatak Odasında Felsefe) adlı eserinin temellerini atacağı, 8 aylık, bilinmeyen bir “torpilli” hapis yaşantısını başlatıyor, hem de cımbızla seçtiği soylulardan bir tiyatro kumpanyası yaratabiliyordu.

”elinde bir kalem varsa olağanüstü şeyler yaşayabiliyorsun.”

Yazılarında ahlakı, yasayı, dini öğeleri dikkate almadan aşırı özgürlüğü (hatta ahlaksızlığı) ve en iyinin zevk olduğunu savunuyordu. Sade, 32 yıl farklı hapishanelerde ve akıl hastanesinde hapsedildi; onbir yıl Paris’te (on yılı Bastille’de geçti), bir ay Conciergerie’de, iki yıl kalede, bir yıl Madelonnettes’de, üç yıl Bicêtre’de, bir yıl Sainte-Pélagie’de ve 13 yıl Charenton akıl hastanesinde. Yazılarının çoğunu tutuklu olduğu dönemde yazdı. “Sadizm” kavramı adından türetilmiştir.

Sade kitaplarında kişilerarası ilişkilerde insanın insansal yanı bir kez yitirildiğinde, neler olabileceğinin bilgisini verir. Kişilerarası ilişkilerde insanın sahip olduğu onur bir yana bırakıldığında, ortaya çıkan yeni ilke kendi yararını koruma sonuna kadar götürülecek olursa; zorunlu olarak “sadizm”e varılır. Yani insandaki insansal olan tek şey doğaysa, doğrudan doğa nedenselliği insan türünün yapıp etmelerini belirliyorsa, insan olmak cani olmayı da beraberinde doğal olarak taşır. Eserlerinde ahlaksal eylemin belirleyicisi olarak etik değerler değil de, içgüdüler ya da “koşullu buyruklar” eylemin “ilkesi” yapılırsa neler olacağını anlatır.

 “bütün insanlar deli ve görmemek için hiçbirini / kapanmak gerek içeri, aynayı da kırıp odadaki…”

“Sizin Tanrınız kendi oglunu çarmıha gerdiyse, kim bilir beni ne yapar!”

Hayatı

 

Çocukluğu ve eğitimi :

Sade, Paris’te Condé Sarayında doğdu. Babası comte Jean-Bastiste François Joseph de Sade’dir. Annesi Condé prensesinin uzaktan kuzeni ve yardımcısı olan Marie-Eléonore de Maillé de Carman’dir.

Çocukluğunda Katolik rahip olan amcası de Sade’nin yanında eğitim gördü. Daha sonra Jesuit lycée (erkekler okulu)na gidip askeri eğitim aldı. Yedi yıl savaşlarında süvari sınıfının komutanı olarak görev aldı. 1763’te savaştan döndü ve gönlünü zengin bir devlet adamının kızına kaptırdı ancak bu beraberlik aynı yılın kızın büyük ablası Renée-Pélagie de Montreuil ile evlenmesini düşünen babası tarafından reddedildi.

Ömrü boyunca tiyatroya olan ilgisi 1766 yılında Provence’de Lacoste kalesinde inşa ettirdiği özel tiyatroyla açığa çıktı.

Unvanı :

Ailesi comte ve marquis unvanlarını seçti. Büyükbabası, Gaspard François de Sade, ailede marquis unavını kullanan ilk kişiydi. Genellikle marquis de Sade olarak bilindi ancak bazı belgelerde marquis de Mazan olarak da bilinir. Ancak Donatien de Sade’nin yaşadığı yerde ne onun ne de atalarının hakkında bir belge bulunamadı ayrıca Provence parlamentosu tarafından marquis ya da comte unvanlarını onaylayan yasal bir belgeye ulaşılmadı. Soyluluk unvanını kullanabilmek için böyle legal bir onaylama gerekliydi. Noblesse d’épée’nin yani eski Fransız soylularının üyesi olan Sade ailesi soyluluklarının eski Avrupalılardan geldiğini iddia ediyordu. Aslında ailenin atası Laura de Noves’di. Verilen mağrur unvanların kral tarafından onaylanması gelenekseldi. Ailenin marquis ve comte unvanlarını farklı şekillerde kullanması Fransızların unvan hiyerarşisinin göreceli olduğunu yansıtır. Teoride marquis unvanı birkaç gemiye sahip olan soylular için uygundur. Ancak bu unvanın belirsiz kişilerce kullanılması itibardan düşmesine neden oldu. Mahkemede öncülük unvana değil soyluluğun kıdemine ve kraliyet onayına bağlıydı. Evliliğinden önceki yazışmalarda Sade, babası tarafından marquis şeklinde ifade edildi. Ancak ondan sonraki nesiller bu şerefli ama gayri resmi unvanı kullanmayı reddederek kendilerine comtes de Sade dediler.

 

== Olaylar ve tutuklanma == çaça böyle şeyleri okumanı hiç tavsiye etmiyorum. Sade’nin olaylı ve ahlaksız bir yaşam sürdüğü ve fahişelere olduğu kadar Lacoste kalesindeki kadın ve erkek çalışanlara da kötü muamelede bulunduğu söylenir. Sade’nin bu davranışları arasında Lacoste kalesine gelen karısın kız kardeşi olan Anne-Prospere olayı da vardır.

Sade’nin en önemli skandallarından biri Rose Keller adındaki bir kadını kendisine cinsel anlamda hizmet ettirmeye zorladığı 1768 yılı Paskalya Yortusu gününde meydana geldi. Kadını Arcueil’deki şatosunda zorla tutmasından, fiziksel ve cinsel yönden kötü muamele göstermesinden dolayı suçlandı. Ayrıca bu dönemde önemli bir suç olan hakaretten de yargılandı. Kadın ikinci kat penceresinden tırmanarak kaçtı ve gördüğü kötü muamelenin karşılığını alamadı. Sade’nin kayın validesi la Presidente, Sade’yi mahkemeye çıkarmamak için Kral’dan bir belge aldı (lettre de cachet). Bu belge (lettre de cachet) daha sonra marquis için felaket olacaktı.

1763 yılında Sade Paris yakınlarında yaşamaya başladı. Birçok fahişe onun kötü davranışlarından şikâyetçiydi ve polis tarafından gözaltına alındı, yaşanan olaylar hakkında detaylı raporlar tutuldu. Birçok kısa tutuklamadan sonra serbest bırakıldı ve 1768’de Lacoste kalesine geri döndü.

1772 yılında Marseille’de, uşağı Latour ile birlikte öldürücü olmayan, afrodizyak olarak kullanılan kurutulmuş kuduzböceği tozu ile zehirlemekten ve sodomi suçlarından yargılandı. Bu yıl içerisinde ölüm cezasına çarptırıldı. Karısının kız kardeşini de alarak İtalya’ya kaçtı ve kayınvalidesi bu suçu yüzünden onu asla affetmedi. Bu sefer lettre de cachet belgesini onu tutuklatmak için aldı.

Sade ve uşağı 1772 yılının sonlarına doğru Latour Miolans kalesinde yakalanıp tutuklandı ancak dört ay sonra kaçtılar.

Sade daha sonra suç ortağı olacak olan karısının yanına Lacoste kalesinde saklandı. Bir grup genç işçiyi burada hapsetti ve işçiler cinsel tacizlerinden şikâyet edip kaleyi terk ettiler. Sade tekrar İtalya’ya kaçmak zorundaydı. Bu süre içinde İngilizce’ye çevrilmemiş olan yolculuk maceralarını anlatan Voyage d’Italie adlı romanını yazdı. 1776’de Lacoste kalesine geri döndü ve yine çok sayıda hizmetçi kızı zapt etti ve birçoğu kaleden kaçtı. 1777’de hizmetçi kızlardan birisinin babası, kızına sahip çıkmak ve Sade’yi öldürmek için Lacoste kalesine geldi, silahın ateşlenmemesi Sade için büyük şans oldu.

Sonraki yıl aslında bir yıl önce ölmüş olan annesini ziyaret etmek için Paris’e gitti. Burada tutuklandı ve Château de Vincennes’de hapsedildi. 1778’de ölüm cezasının verilmesi için başvurdu ancak tutuklu kaldı. Buradan da kaçtı ancak kısa bir süre sonra yakalandı. Yazmaya tekrar başladı ve burada kendisi gibi erotik yazılar yazan Comte de Mirabeau ile tanıştı ama birbirlerini hiç sevmediler. 1784’de Vincennes hapishanesi kapatıldı ve Sade Bastille’ye gönderildi. 2 Temmuz 1789 hücresinden dışarıdaki kalabalığa doğru yüksek sesle ‘burada tutukluları öldürüyorlar’ diye haykırdı. İki gün sonra Paris yakınlarındaki Charenton akıl hastanesine gönderildi. (Fransız İhtilali’nin başlangıcı sayılan Bastille Buhranı 14 Temmuz’da meydana geldi.)

Sade başyapıtı Les 120 Journées de Sodome (Sodom’un 120 günü) için çalışıyordu. Nakil sırasında eserin müsveddesi kayboldu ancak yazmaya devam etti. Yeni Kurucu Meclis lettre de cachet(kraldan alınan belge) uygulamasını kaldırdıktan sonra 1790’da Charenton hapishanesinden salındı. Kısa bir süre sonra karısı Sade’den boşandı.

 

Özgürlüğüne kavuşması, siyasette yer alması ve hapsedilmesi :

1790’dan sonra özgürlüğüne kavuştuğu dönemde Sade birçok anonim eser yayımladı. Eşini terk etmiş, altı yaşında bir çocuk annesi olan eski oyuncu Marie-Constance Quesnet ile tanıştı ve hayatının sonuna kadar Marie-Constance Quesnet ile yaşadı.

İhtilalden sonra kendini politikaya adadı, Cumhuriyeti destekledi ve kendini ‘Uygar Sade’ olarak tanımladı. Aristokratik geçmişine rağmen birçok resmi görev elde etmeyi başardı.

1789 yılındaki ayaklanmada Lacosta’daki birçok mülkünün zarar görmesinden dolayı Paris’e yerleşti. 1790’da Ulusal Delege olarak seçilerek liberal siyasi görüşü temsil etti. Radikal görüşlerinden dolayı dile düşmüş Piques mezhebinin üyesiydi. Doğrudan demokrasiyi öneren birçok siyasi kitap yazdı. Aristokrat geçmişinden dolayı devrimci arkadaşlarından tepki gördü. Sade oğlunu reddetmeye zorlandı ve bir sonraki yıl adı belki hatayla belki kasten Fransız İhtilali’nden kaçanlar listesine eklendi.

Terörün hüküm sürdüğü 1793 yılında Jean-Paul Marat’a makamını koruması için takdire değer bir konuşma yazdı. Orta yolculukla suçlandı ve bir yıldan fazla hapsedildi ve büyük ihtimalle idareden kaynaklanan bir nedenle giyotinden kurtuldu. Bu deneyim onun tiranlık rejiminden ve ölüm cezasına olan nefretini pekiştirdi. 1794’te Maximilien Robespierre’nin devrilmesi ve infaz edilmesinden sonra serbest bırakıldı ve Terör Hükümdarlığı (Reign of Terror) sona erdi.

1796’da Lacoste kalesini yoksulluktan dolayı satmak zorunda kaldı. Kalenin kalıntıları moda tasarımcısı Pierre Cardin tarafından düzenlendi ve burada hala tiyatro festivalleri yapılmakta.

 

Yazdıklarından dolayı tutuklanması ve ölümü :

1801 yılında Napolyon Bonaparte Justine ve Juliette’nin anonim yazarını tutuklama emri verdi. Sade yayımcısının ofisinde tutuklandı ve yargılanmadan hapsedildi; ilk önce Sainte-Pélagie hapishanesinde kaldı ancak buradaki genç tutukluları baştan çıkardığı için katı kuralları olan Bicêtre kalesine gönderildi.

 

Charenton’a Nakli :

Ailesinin de desteğiyle 1803 yılında deli olduğu ifade edildi ve bir kez daha Charenton akıl hastanesine gönderildi. Eski eşi ve çocukları da onun burada kalmasını destekliyorlardı.

Constance’ın Sade’yle birlikte Charenton’da yaşamasına izin verildi. Kurumun merhametli idarecesi Abbé de Coulmier yazdığı oyunları sahnelemesi, Paris halkına sunması ve oradaki hastaları oyuncu yapması için Sade’yi yüreklendirdi. Coulmier’in psikoterapiye garip yaklaşımı pek çok tepki çekti. 1803 yılında yeni polis teşkilatı Sade’yi tek kişilik hücreye nakletti. Coulmier’in bu uygulamayı ılımlılaştırmaya çalışmasına rağmen kâğıt ve kalemden de yoksun bırakıldı. 1813 yılında Fransa hükümeti Colmier’e bütün tiyatro etkinliklerini durdurmasını emretti.

Sade Charenton’da hizmetli olan 13 yaşındaki Madeleine Leclerc ile yeni bir maceraya başladı ve bu macera yaklaşık dört yıl, Sade’nin 1814’teki ölümüne kadar sürdü. Öldükten sonra yakılmayı ve küllerinin savrulmasını vasiyet etti ancak bunun yerine Charenton’da gömüldü. Daha sonra iskeleti frenolojik deneyler için mezarından çıkarıldı. Oğlu geniş kapsamlı çalısması Les Journées de Florbelle de dâhil olmak üzere yarım kalmış, basılmamış bütün müsveddelerini toplayıp yaktı.

 

Değerlendirme ve eleştiri :

Özellikle cinsellikle ilgilenen sayısız yazar ve sanatçı Sade’a hem hayranlık duydu hem de karşı çıktı. Çağdaş karşıtlarından pornografik yazar Rétif de la Bretonne 1793 yılında Anti-Justine’ni yayımladı.

Simone de Beauvoir (Must we burn Sade? – Sade’yi yakmalı mıyız? adlı makalesinde) ve diğer yazarların eserleri 150 yıl boyunca Sade’nin yazılarındaki radikal felsefi özgürlük anlayışından ve varoluşçu felsefesinden izler taşıdı. Ayrıca Sade Sigmund Freud’un psikanalizde ana konusu olan cinsellik ve şiddet dürtüsünün incelemesinde öncü olarak görülür. Sürrealistler (gerçeküstücüler) onu öncüleri olarak görür ve Guillaume Apollinaire onu ‘var olmuş en özgür ruh’ olarak değerlendirir.

Pierre Klossowski 1947 yılında basılan eseri Sade Mon Prochain (Komşum Sade)’de Sade’ın felsefesini incelerken Hıristiyanlık değerleri ve maddeciliği reddettiği için onun nihilizmin (hiççilik) öncüsü olduğunu söyler.

Max Horkheimer’ın ve Theodor Adorno’nin Aydınlanma’nın Diyalektiği adlı eserlerinde bir makale ‘Juliette ya da Aydınlanma ve Ahlak’ başlığıyla yazılmıştır ve Juliette’nin merhametsiz ve çıkarcı davranışarını aydınlanma felsefesinin ifadesi olarak yorumlar. Aynı şekilde psikanalist Jacques Lacan ‘Kant avec Sade’ adlı makalesinde etiğin Immanuel Kant tarafından oluşturulan kategorize edilmiş zorunlulukların tamamı olduğunu söyler.

William E. Connolly’in 1988 yılında yayımladığı ‘Siyasi Teori ve Modernleşme’ adlı eserinde Sade’nin ‘Yatak Odası Felsefesini’ önceki siyasi filozoflara özellikle Rousseau ve Hobbes’e ve onların doğa, erdem ve neden kavramlarını toplumla bağdaştırma çabalarına karşı bir tartışma olarak görür.

Angela Carter, “Sadeian Woman: And the Ideology of Pornography (1979)” (Sade’nin Kadınları: ve Pornografi Ideolojisi) adlı eserinde feminist bir yorum yapar ve Sade’ı ahlaklı ve kadınlara yer veren bir pornografi yazarı olarak niteler. Aynı şekilde Susan Sontag da “The Pornographic Imagination” (Pornografik İmgelem-1967) adlı makalesinde Sade ve Georges Bataille’yi haklı görür ve eserlerinin sansürlenmemesini söyler.

Buna karşılık Andrea Dworkin Sade’ı ibret alınacak bir kadın avcısı olarak görür ve pornografinin kadınlara şiddete yol açacağını iddia eder. Pornography: Men Possessing Women (Pornografi: Kadınlara Sahip Olan Erkekler–1979) adlı eserinin bir bölümünü Sade’yi incelemeye ayırmıştır. Susie Bright Dworkin’nin çok sayıda şiddet ve kötü muamele öğesi içeren ilk romanı ‘Ice and Fire’ (Buz ve Ateş)’i Sade’ın Juliette romanının yeniden anlatılmış şekli olarak görülebileceğini iddia eder.

 

Eserleri

Roman ve Hikâyeleri

Justine, Les Infortunes de la Vertu (ou les Malheurs de la Vertu, or Good Conduct Well-Chastised)
Juliette, or Vice Amply Rewarded (l’Histoire de Juliette, sa soeur [ou les Prosperites du vice])
The 120 Days of Sodom, or the School of Freedoms (Les 120 Journees de Sodome, ou l’Ecole delibertinage)
Incest (Hesperus Classics)
The Crimes of Love (Les Crimes de l’Amour, Nouvelles heroiques et tragiques) Vol. I
Juliette et Raunai, ou la Conspiration d’Amboise, nouvelle historique
La Double Epreuve  Vol. II
Miss Henriette Stralson, ou les Effets du desespoir, nouvelle anglaise
Faxelange, ou les Torts de l’ambition
Florville and Courval, or The Works of Fate (Florville et Courval, ou le Fatalisme)  Vol. III
Rodrigue, ou la Tour enchantee, conte allegorique
Laurence and Antonio, An Italian Tale (Laurence et Antonio, nouvelle italienne)
Ernestine, A Swedish Tale (Ernestine, nouvelle suedoise)  Vol. IV
Dorgeville, ou le Criminel par Vertu
La Comtesse de Sancerre, ou la Rivale de sa fille, anecdote de la Cour de Bourgogne
Eugenie de Franval
Voyage d’Italie
Le Portefeuille d’un homme de lettres (Destroyed / Lost)
OEuvres diverses (1764 – 1869)
Le Philosophe soi-disant
Voyage de Hollande
La Marquise de Gange (1813)
Contes et Fabliaux du XVIII siecle, par troubadour provencal
Historiettes
Le Serpent
La Saillie gasconne
L’Heureuse Feinte
Le M… puni
L’Eveque embourbe
Le Revenant
Les Harangueurs provencaux
Attrapez-moi toujours de meme
L’Epoux complaisant
Aventure incomprehensible
La Fleur de chataignier
Contes et Fabliaux
L’Instituteur philosophe
La Prude, ou la Rencontre imprevue
Emilie de Tourville, ou la Cruaute fraternelle
Augustine de Villeblanche, ou le Stratageme de l’amour
Soit fait ainsi qu’il est requis
Le President mystifie
La Marquise de Theleme, ou les Effets du libertinage (Destroyed / Lost)
Le Talion
Le Cocu de lui-meme, ou les Raccommodement imprevu
Il y a place pour deux
L’Epoux corrige
Le Mari pretre, conte provencal
La Chatelaine de Longueville, ou la Femme vengee
Le Filous
Appendice
Les Dangers de la bienfaisance
Aline et Valcour, ou le Roman philosophique (1795)
Adelaide de Brunswick, princesse de Saxe
Les Journees de Florbelle, ou la Nature devoilee, suivies des Memoires de l’abbe de Modose et des *Adventures d’Emilie de Volnange servant de preuves aux assertions (Destroyed / Lost)
Les Conversations du chateau de Charmelle (First Draft of Les Journees Florbelle, Destroyed / Lost)
Les Delassements du libertin, ou la Neuvaine de Cythere (Destroyed / Lost)
La Fine Mouche (Destroyed / Lost)
L’Heureux Echange (Destroyed / Lost)
Les Inconvenients de la pitie (Destroyed / Lost)
Les Reliques (Destroyed / Lost)
Le Cure de Prato (Destroyed / Lost)
Histoire secrete d’Isabelle de Baviere, reine de France (1953)

Tarihi Öyküleri

La Liste du Suisse (Destroyed / Lost)
La Messe trop chere (Destroyed / Lost)
L’Honnete Ivrogne (Destroyed / Lost)
N’y allez jamais sans lumiere (Destroyed / Lost)
La justice venitienne (Destroyed / Lost)
Adelaide de Miramas, ou le Fanatisme protestan (Destroyed / Lost)

Makaleleri 

Reflections on the Novel (Idee sur les romans, introductory text to Les Crimes de l’Amour)
The Author of Les Crimes de l’Amour to Villeterque, Hack Writer (1803) (L’Auteur de “Les Crimes de *l’Amour” a Villeterque, folliculaire)

Oyunları

Dialogue Between a Priest and a Dying Man (Dialogue entre un pretre et un moribond)
Philosophy in the Bedroom (La Philosophie dans le boudoir)
Oxtiern, The Misfortunes of Libertinage (1800) (Le Comte Oxtiern ou les Effets du Libertinage)
Les Jumelles ou le /choix difficile
Le Prevaricateur ou le Magistrat du temps passe
Jeanne Laisne, ou le Siege de Beauvais
L’Ecole des jaloux ou la Folle Epreuve
Le Misanthrope par amour ou Sophie et Desfrancs
Le Capricieux, ou l’Homme inegal
Les Antiquaires
Henriette et Saint-Clair, ou la Force du Sang (Destroyed / Lost)
Franchise et Trahison
Fanny, ou les Effets du desespoir
La Tour mysterieuse
L’Union des arts ou les Ruses de l’amour
Divertissement (missing)
La Fille malheureuse (Destroyed / Lost)
Les Fetes de l’amitie
L’Egarement de l’infortune (Destroyed / Lost)
Tancrede (Destroyed / Lost)

Siyasi Yazıları

Adresse d’un citoyen de Paris, au roi des Français (1791)
Section des Piques. Observations presentées à l’Assemblee administrative des hopitaux (28 octobre 1792)
Section des Piques. Idée sur le mode de la sanction des Lois; par un citoyen de cette Section (2 novembre 1792)
Pétition des Sections de Paris à la Convention nationale (1793)
Section des Piques. Extraits des Registres des déliberations de l’Assemblée générale et permanente de la Section des Piques (1793)
La Section des Piques à ses Frères et Amis de la Société de la Liberté et de l’Égalite, à Saintes, departement de la Charente-Inferieure (1793)
Section des Piques. Discours prononcé par la Section des Piques, aux manes de Marat et de Le *Pelletier, par Sade, citoyen de cette section et membre de la Société populaire (1793)
Petition de la Section des Piques, aux representants de peuple français (1793)
Les Caprices, ou un peu de tout (Destroyed / Lost)

Ölümünden sonra kitaplarında yayımlanan notları ve mektupları

Letters From Prison
Correspondance inédite du Marquis de Sade, de ses proches et de ses familiers, publiée avec une introduction, des annales et des notes par Paul Bourdin (1929)
L’Aigle, Mademoiselle…, Lettres publiées pour la première fois sur les manuscrits autographes inédits avec une Préface et un Commentaire par Gilbert Lely (1949)
Le Carillon de Vincennes. Lettres inédites publiées avec des notes par Gilbert Lely (1953)
Cahiers personnels (1803-1804). Publiés pour la première fois sur les manuscrits autographes inédits avec une préface et des notes par Gilbert Lely (1953)
Monsieur le 6. Lettres inédites (1778 – 1784) publiées et annotées par Georges Daumas. Préface de *Gilbert Lely (1954)
Cent onze Notes pour La Nouvelle Justine. Collection “La Terrain vague,” no. IV (1956)

Sade üzerine yapılan çalışmalar

Marquis de Sade: his life and works. (1899) by Iwan Bloch
Sade Mon Prochain. (1947) by Pierre Klossowski
Lautréamont and Sade. (1949) by Maurice Blanchot
The Marquis de Sade, a biography. (1961) by Gilbert Lély
The life and ideas of the Marquis de Sade. (1963) by Geoffrey Gorer
Sade, Fourier, Loyola. (1971) by Roland Barthes (Life of Sade download)
De Sade: A Critical Biography. (1978) by Ronald Hayman
The Sadeian Woman: An Exercise in Cultural History. (1979) by Angela Carter
The Marquis de Sade: the man, his works, and his critics: an annotated bibliography. (1986) by *Colette Verger Michael
Sade, his ethics and rhetoric. (1989) collection of essays, edited by Colette Verger Michael
Marquis de Sade: A Biography. (1991) by Maurice Lever
The philosophy of the Marquis de Sade. (1995) by Timo Airaksinen
Sade contre l’Être suprême. (1996) by Philippe Sollers
A Fall from Grace (1998) by Chris Barron
Sade: A Biographical Essay (1998) by Laurence Louis Bongie
An Erotic Beyond: Sade. (1998) by Octavio Paz (review)
The Marquis de Sade: a life. (1999) by Neil Schaeffer
At Home With the Marquis de Sade: A Life. (1999) by Francine du Plessix Gray
Sade: from materialism to pornography. (2002) by Caroline Warman
Marquis de Sade: the genius of passion. (2003) by Ronald Hayman
Marquis de Sade: A Very Short Introduction (2005) by John Phillips
Faut-il bruler Sade? 1966 Simone De Beauvoir (Sade’ı Yakmalı Mı?1997)
Sociopath – In The Name Of Marquis De Sade

 

Yatak Odasında Felsefe Kitabından Alıntılar

“Sade’ı yakın! Ama önce bir dinleyin. Belki de o kalemiyle olağanüstü şeyler yaşayabilen bir yazardı sadece…”

“Biliyor musun sevgili Sensible, elinde bir kalem varsa olağanüstü şeyler yaşayabiliyorsun.”

Hiçbir zaman bilemeyeceğiz. Donatien Aphonse Marquis de Sade bir sapkın mıydı? Bütün eleştirmenlerin ve hatta ahlâkçıların da kabul ettiği gibi “cinsel hayatın Zorba’sı” mıydı? Yoksa, aslında sadece “yasaklamanın yasaklanmasını” dileyen ve bütün yazdıklarını yukarıdaki cümlesiyle açıklayan basit, insan yönü skandalsız, yalın bir yazar mı?

Marquis de Sade’ı en iyi tanımanın yolu, adını verdiği Sadizm’le işe başlayarak “insan bozukluklarının” tarihini anlamaya çalışmaktan geçmiyor. Gerçi iş bilimadamlarına kalınca onlardan, adli sonuçlara varsın varmasın sadist sapkınlıkların herkes için geçerli ve “ucuz” tedavilerinin olmadığını öğreniyoruz.

Marquis de Sade adına, bu satırlardaki davamız, onu bir kayalığın tepesinde denize düşmeyi bekleyen müntehirin ruh hali gibi, onun yazarlık durumunu ortaya koymak ve insanlığının yönlerini bulgulamak.
Sade’ın çıktığı yüksek kayalıklar, deyim yerindeyse toplumdışılığın ve bu dış alanı savunmanın zirvesiydi. Yazdıklarında gözlediğimiz erotizm ve anarşist fantazilerin ardında Tanrı tanımayan, anarşist bir duruşun davranışları yatıyordu. Sade’a göre tek suç, doğaya karşı işlenen suçtur. Doğa tarafından bir kez yaratılmış olmak onun egemenliğinden kurtulmuş olmak demektir ve asıl önemli olan bu özgürleşmenin farkında olmaktır. Sade için her türlü zevkin kaynağında suç ve kötülükler yatar.
Ölümünden sonra adı unutturulmak istenen, ama bir yandan kitapları gizlice okunan Marquis de Sade, kendi ülkesinde ilk kez 20. yüzyılda şair Guillaume Apollinaire’in çabalarıyla açık ve geniş bir biçimde tanınmaya, okunmaya başlandı. Bunun yanı sıra, edebiyat ve eleştiri çevrelerinde kitapları yeniden ele alındı; eleştiriler ardı ardına gelmeye başladı. Bunlar içinde Simone de Beauvoir’in o çok ilginç “Sade’ı Yakmalı mı?” adlı eseri ve Pierre Klossowski’nin “Ahbabım Sade” kitabı sayılabilir. Bunun yanı sıra İslami sorunların ve eserlerin uzmanı olarak da bilinen Maurica Heine (1884 – 1940) Gilbert Lely ile birlikte Sade’ı 20. Yüzyıla taşıyan en önemli kişi olarak görülüyor. Bu ikili kendi hayatlarını adeta Marquis’nin yayınlanmayan eserlerini ve ona ait belgeleri günışığına çıkarmaya adadılar.
Tıp öğrenimi gören Maurice Heine, aforoz edilmeden önce sıkı bir Komünist Parti üyesiydi. 1924 yılında Felsefi Roman Cemiyeti’ni kuran Heine’ın tek amacı Sade’ın kitaplarını yayımlamaktı.

1926’da “Hikâyeler”i ve “Papaz ve Cançekişenin Diyaloğu”nu yayınladı. Diğer kitapların ve birçok değerli makalenin ardından Marquis de Sade adlı kitabının yayınlandığını ne yazık ki göremedi. Gilbert Lely, bu kitabı yayınladıktan sonra bayrağı devraldı; 1952-57 arasında iki ciltlik Sade biyografisini yayınladı.
Marquis de Sade, 74 yıllık hayatının (1740-1814) 28 yıl ve 8 ayını istisnasız olarak hapiste geçirirken, bu sürenin 25 yıl ve 3 ayını hükümsüz olarak “değerlendirdi”. Bu çeyrek asırlık hapis yaşantısı Sade’ın kendisini “bütün rejimlerin mahpusu” olarak nitelendirmesine yol açtı açmasına ama 8 Mart 1794 günü, ellinci yaşına girmesine henüz birkaç ay kala Marquis, Picpus’e nakledildiği zaman, Terör döneminde “ılımlı” bulunmuş olma suçu yüzünden bir zindanda çürümeye terk edilmişti. Picpus, içinde daha çok soyluların bulunduğu ve herkesin mütemadiyen gün boyu aşk yaptığı süslü bir hapishaneydi.
Sade’ı bu yaldızlı yatak odasına kim naklettirmişti? Devrimin erdemleri adına insanların giyotine gönderilmesine karşı çıkan Marquis’yi daha önce zindanlara atan yönetimin gözleri önünde nasıl oluyordu da bu adam hem “La Philosophie dans le boudoir” (Yatak Odasında Felsefe) adlı eserinin temellerini atacağı sekiz aylık bilinmeyen bir “torpilli” hapis yaşantısını başlatıyor, hem de cımbızla seçtiği soylulardan bir tiyatro kumpanyası yaratabiliyordu.

Bu sekiz aylık “beyaz” dönem boyunca Sade’ın yaptıklarını, kurgusal da olsa, önce 1994’te Fransız romancı Serge Bramly’nin bir senaryo olarak başladığı ama daha sonra romanın kuyusuna düşen kitabından okuyabiliyoruz. Bir Leonardo da Vinci biyografı olan Serge Bramly, sinemacı bir dostunun “siparişi” üzerine başladığı bu belalı çalışmasını bir anlaşmazlık sonucunda yarıda bırakırken birdenbire kendini Marquis de Sade’ın oluşturduğu gizemli bir çekim alanında buluveriyor ve bu roman çıkıyor ortaya.
İyi bir aileden gelen bir genç kızın, görmüş geçirmiş bir erkek topluluğu tarafından bekaretinin nasıl bozulduğunu anlatan iki ciltlik “Yatak Odasında Felsefe”nin Picpus mapusluğu sonrasında yazılmış olduğuna dikkat eden Bramly, Sade’ın kitabı Picpus’te yazmış olabileceğini tahmin ederek, yazacağı metni bu kitapta toplamaya çalışmış. “Yatak Odasında Felsefe”nin adına bir gönderme yaparak, yazdığı romana “Sade: La Terreur dans le boudoir” (Yatak Odasındaki Terör) adını koymayı uygun görmüş.
Sade’ın yazdıklarında büyük bir tutarlık abidesi bulduğunu söyleyen Serge Bramly, Sade’ın “Doğa beni böyle yarattı, kendi doğama aykırı davranmam bir cinayet olurdu” şeklindeki sözlerini romanının omurgası haline getirerek, diyalogların ve kurgusal parçalarının tamamına yakınını, Sade’ın değişik kitaplardan alıntılamakta bir sakınca görmemiş. Roman biraz incelendiği zaman zaten bu açıkça görülüyor. Bir anlamda “Sade kendini roman olarak bir kez daha yazmış”.

“Yatak Odasındaki Terör”ün elbette bir de görkemli bir sinema hikâyesi var. Hikâye olmanın da ötesinde 2000 yılında Benoit Jacquot’nun çektiği, Marquis de Sade rolünü ünlü Fransız karakter oyuncusu Daniel Auteuil’ün oynadığı bir film bu. Ne var ki gişelerden ve eleştirmenlerden çok önemli övgüler almayan bu filmi, ne olursa olsun Daniel Auteuil’ün “kurtardığı”na dair görüşler çoğunlukta. Filmde Sade’ın metresi Sensible’i Marianne Denicourt canlandırıyor.

Yazdıklarıyla tanrısız, dinsiz olduğunu ama skandal derecesindeki yazı(n)Sal eylemlerinin onu bir katil, bir cani ve bir sapkın yapmayacağını belirten Sade’ın gerçek yaşamında çokça ihtimal edilen bir ayrıntı var ki o da içinde yaşadığı baskı ortamlarının, özellikle de Devrim yönetimlerinin, katlin ta kendisini yaptıkları, cinayetlerin hasını işledikleri yönünde… Aslında Sade’ın, yazarak fantezi üretmek ve yaşamak dışında fazla bir hüneri ve kötülüğü olmadı kimseye… Ve kesinlikle, içinde yaşadığı baskı ortamlarının onu ustaca cezalandırmak, onu suç yaratmak konularından bir yazar dehasını aşan özellikler taşıdığı da bir gerçek. Bunun kanıtı ise Sade’ın hayatının yarısına yakının “hükümsüz” olarak hapislerde geçirmesi elbette…

Bir Picpus ziyareti sırasında yatakta oynaşırlarken, Sensible’in “Sen bir canavar mısın?” sorusuna şöyle cevap veriyor Marquis:

“Benim bebekleri parçaladığım ve onların kanlarıyla gençleştiğim, La Coste şatomun hendeklerinin ağzına kadar cesetlerle dolu olduğu söylendi… Beni böyle dedikodular yüzünden Bastille’e kapattılar.”

Sensible üsteler:

“Soruma cevap vermedin.” Sade, daha fazla oyalamaz akıllı metresini ve “Canavarlıklar, diyorsun. Belki… Nasıl bilinebilir?” der.

“Bir bakıma buna benzer canavarlıklar yaptım, evet; bunları dünyadaki herkesten daha fazla tasarladım ve onları silinmez olmasını umduğum bir mürekkeple yazdım… Biliyor musun sevgili Sensible, elinde bir kalem varsa olağanüstü şeyler yaşayabiliyorsun.”

Sade’ı yakın! Ama önce bir dinleyin. Belki de o kalemiyle olağanüstü şeyler yaşayabilen bir yazardı sadece.

 

Sözlerinden ;

“Bir kadınla yatarken zorba olmayı istemeyen kimse erkek değildir.”

“Doğada hiçbir şey ahlaka aykırı değildir.”

“Doğa beni böyle yarattı, kendi doğama aykırı davranmam bir cinayet olurdu.”

“Canavarlıklar yaptım, evet; bunları dünyadaki herkesten daha fazla tasarladım ve onları silinmez olmasını umduğum bir mürekkeple yazdım… Biliyor musun sevgili Sensible, elinde bir kalem varsa olağanüstü şeyler yaşayabiliyorsun…”

“Evet, ben bir libertenim, itiraf ediyorum, bu konuda akla gelebilecek her şeyi düşündüm; ama düşündüğüm, tasarladığım şeyleri elbette yapmadım ve kesinlikle de yapmayacağım. Ben bir libertenim, adi suçlu ya da katil değil.”

”yasalar olmasaydı sevişecek orospu bulamazdık”

Kronolojisi ;

1740 2 haziran: donatien-alphonse-françoise de sade paris’te doğdu. ondan dört yaş büyük olan prince de condé ile birlikte büyüdü.

1746: saumane, provence’daki amcası abbé de sade ile birlikte yaşamaya gönderildi.

1750: paris’teki louis-le-grand cizvit okulu’na girdi.

1755: piyade bölüğünde teğmen oldu. yedi yıl savaşları’nda aktif görev alarak, yüzbaşılığa yükseldi.

1763 17 mayıs: renée-pélagie de montreuil ile evlendi. /28 ekim: jeane testard’ı dövdüğü için kısa bir süre vincennes’de hapsedildi.

1764: babasının unvanını aldı. aktris mademoiselle colet’le ilişki yaşadı.

1765: aktris mademoiselle de beauvoisin ve diğerleri ile ilişki yaşadı.

1767: sade’ın babası onu borç içinde bırakarak öldü. /27 ağustos: oğlu louis-marie doğumu.

1768 3 nisan: rose keller olayı büyük sansasyon yarattı. /mayıs-16 kasım arasında lyon takınlarındaki pierre-encise hapishanesinde yattı.

1769 27 haziran: ikinci oğlu donatien-claude-armand doğdu. /eylül-kasım arası: güney ülkelerinde seyahatler.

1770: askeri kariyerine geri dönme girişimleri kötü ünü yüzünden tehlikeye girdi.

1771 17 haziran: kızı madeleine-laure doğdu. borç yüzünden kısa bir süre hapse girdi.

1772: baldızı anne prospère de launay’la ilişki yaşadı. /17 haziran: marsilya olayı. sade italya’ya kaçtı. /3 eylül: sade ve yardımcısı aix’de gıyabında ölüme mahkûm edildi ve kuklaları yakıldı. /8 aralık: piedmont’taki miolans’a hapsedildi.

1773 30 nisan: kaçtı ve sonunda la coste’a geri döndü.

1774: la coste’ta polis sorgusundan kaçtı.

1774: la coste’taki hizmetçiler olayı. sade yeniden italya’ya kaçtıbe “italya’da seyahatler” için materyal topladı.

1777: la coste’taki bir dizi çılgın partiden sonra, öfkeli bir baba elinde tüfekle sade’ın peşine düştü. /13 şubat: ölmeden önce annesini görmek için paris’e zamanında varamayan sade, yakalanıp vincennes’e hapsedildi.

1778: ölüm cezasının kaldırılmasına rağmen, sade kralın lettre de cachet’si yüzünden tutuklandı. kaçtı, fakat sonunda yakalanıp vincennes’e geri gönderildi.

1781: birkaçı günümüze ulaşan oyunlarından ilki, “the inconstant”ı yazdı.

1782: “dialogues entre un prêtre et un moribond”u (bir papaz ile ölmek üzere olan bir adam arasında konuşma) yazdı. “les cent vingt journées de sodome”u (sodom’un 120 günü) yazmaya başladı.

1784 29 şubat: vincennes’den bastille’e transfer edildi.

1786: felsefi romanı “aline ve valcour”un büyük kısmını yazdı.

1787 haziran sonu-temmuz başı: “les malheurs de la vertu”yu (aşkın mutsuzlukları) yazdı. “tales and fabliaux of eighteen century, by a provençal troubadour” üzerinde çalışmaya başladı.

1788: ilişkilerinin kontrolünü elinde bulundurma mücadelesini kaybetti.

1789 2 temmuz: bastille’deki hücresinin penceresinden, eline geçirdiği megafona benzer bir şeyle, mahkûmların öldürüldüğünü söyleyerek, yardım istedi. /4 temmuz: eşyalarını ve yazılarını geride bırakarak, charenton’daki tımarhaneye transfer edildi. /14 haziran: ihtilâlin sinyallerini veren bastille’in düşüşü.

1790 2 nisan: lettre de cachet’nin kaldırılmasıyla sade serbest kaldı. /9 haziran: madane de sade’ın ayrılık talebi – boşanmanın ön aşaması – kabul edildi. /yaz: oyunlarının sahnelenmesini sağlamak için çaba göstermeye devam etti ve anayasal monarşi prensibine uygun çevrelerle daha sık görüşmeye başladı. marie-constance quesnet ile ölünceye kadar sürecek olan ilişkisine başladı.

1791 haziran: “justine, ou les malheurs de la vertu”nun (justine veya erdemin felaketleri) yazarı açıklanmaksızın basılması. /22 ekim: “oxtiern ou les malheurs du libertinage”ın (oxtiern veya çapkınlığın mutsuzlukları) sahnelenmesi. yeni yönetime ölçülü bir sempati duyar. avukatına şöyle yazdı: “ben neyim? aristokrat mı, demokrat mı? iyisi mi siz söyleyin bana, çünkü benim hiçbir fikrim yok.”

1792: para sıkıntısı arttı, kendi bölgesi section des piques’nin sekreteri olarak ihtilâle hizmet etti. /17-21 eylül: la coste şatosu, sade’ın ’çapulcular’ ve ’hırsızlar’ diye hitap ettiği kimselerce yağmalandı.

1793: sahtekârlıkları araştıran bir komitenin üyelerinden biriyle randevulaştı ve marat’nın öldürülmesi üzerine, onun onuruna bir tanıtım yazısı yazdı. /ağustos: montreuils ailesinin göç edeceğinden şüphelenildi; o zamanlar bu önemli bir suç sayılıyordu. sade, onların isimlerinin şüpheliler listesinde yer almasını önledi. /aralık: “aline ve valcour”u basan kişi tutuklandı ve yarısı basılan kağıtlara el koyuldu. /1 aralık: ’cumhuriyet karşıtlarıyla işbirliği yapıp mektuplaşma’yla suçlanarak hapsedildi.
1794 26 temmuz: sade ve 27 kişi ölüm cezasına çarptırıldılar. /28 temmuz: robespierre’in ölümü ve terörün sona erişi. /15 ekim: sade salıverildi.

1795: parasız kaldığı için daha çok oyun yazmayı denedi. “vatandaş s…’a atfedilen aline ve valcour”un basılması. “la philosophie dans le boudoir”ın (yatak odasında felsefe) yazarı belirtilmeden basılması.
1796 13 ekim: la coste’u sattı.

1797: kendi vilayetinde yayımlanan “émigré” listesinden ismini silmek için uğraşmaya devam etti. ismi silinene kadar özel mülklerine hiçbir yasal ulaşım olanağı olmadı. sade’ın ismi kayıtlardan asla silinmedi. “nouvelle justine suivi de l’histoire de juliette sa soeur” (yeni justine, ayrıca kızkardeşi kuliette’in hikâyesi) yayınlandı.

1799 13 şubat: aç kalmamak için, versailles’da günlüğü 2 fransız lirasına çalıştı. /29 ağustos: bir gazete sade’ın ölümünü ilan etti. /13 aralık: “oxitern”in sade’ın fabrice rolünde göründüğü yeniden sahnelenişi.

1800 18 ağustos: yeni ahlaki havanın etkisiyle, polis “justine”in yeni baskısını durdurdu. /22 ekim: yeni basılan “les crimes de l’amour”u (aşkın suçları) okuyan villeterque, sade’ı toplumsal ahlak için bir tehdit olarak niteledi. sade da bir cevap yayımladı.

1801 mart: sade’ın müstehcen yazılarına daha fazla engel. /3 nisan: sainte pélagie’de hapsedildi.
1803 14 mart: diğer mahkûmlara yardım ettiği için bicêtre hapishanesine, oradan da, 27 nisan’da charenton’a transfer edildi.

1804 8 eylül: resmi bir araştırma sade’ın ’ıslah edilemez’ olduğu sonucuna vardı ve akli durumunu da ’sürekli sefihlik hali’ olarak tanımladı.

1807 5 haziran: yetkililer “the days florbelle, or natue unveiled”e (florbelle günleri veya peçesi açılan doğa) el koydular. ölümünden sonra, elyazması oğlu tarafından yok edildi.

1808: charenton’daki hastalar için tiyatro temsilleri düzenledi. /2 ağustos: yeni hükümet sade’ın deli olmadığını ve akıl hastanesinden daha sıkı korunan bir yerde tutulması gerektiğini onayladı.

1810 7 temmuz: madame de sade öldü.

1812 eylül-ekim: “adelaide of brunswick, princess of saxony”yi yazdı. /6 haziran: napolyon, sade’ın salıverilme talebini bir kez daha geri çevirdi.

1813: 16 yaşındaki madeleine leclerc’le ilişki. “historie secréte d’isabelle de baviére” (bavyera kraliçesi isabel’in gizli hayatı) ve “marquise de gange”ın hazırlanması.

1814 2 aralık: sade’ın ölümü. dinsel bir tören yapıldı, ama mezar yeri belirtilmedi.

 

Ölümünden sonra:

1815: “justine” ve diğer çalışmaları yasaklandı.

1834: ’sadisme’ (sadizm) sözcüğü boiste’in “dictionnaire universal”ine girdi.

1876: ’sadizm’ sözcüğünün ’mazoşizm’ sözcüğüyle birlikte geçtiği krafft-ebing’in “psychopathia sexualis”i yayımlandı. yeni keşfedilen “les cent vingt journées de sodome”un eugene dühren (iwan bloch) tarafından yayınlanması.

1909: apollinaire, sade’ın çalışmalarından bir seçki yayınladı ve onun xx. yy’ı yönlendireceği tahmininde bulundu.

Share.

About Author

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

fuck you google, child porn fuck you google, child porn fuck you google, child porn fuck you google, child porn