Bir kimseyi sevmenin ne demek olduğunu biliyor musunuz? Bir ağacı, bir kuşu ya da bakıp gözettiğiniz bir evcik hayvanı sevebilir misiniz? Size hiç karşılık vermese, gölgesinden de yararlanmasanız arkanızdan da gelmese, size bağımlılık da duymasa gene de sevebilir misiniz? Çoğumuz böyle bir sevgiye kapalıyız. Çoğumuz bu biçimde sevemeyiz, çünkü bizim için sevgi her zaman kaygıyla tedirginlikle kıskançlıkla korkuyla çevrelenmiştir. Yalnızca sevip sevgiyi orada bırakmak istemiyoruz. Sevip de sevmekle yetinemiyoruz, sevgimize bir karşılık bekliyoruz. Bu isteğimizle de başka bir kimseye bağlı olmuş oluyoruz.
İşte bunun için sevin ve bununla yetinin. Sevgi bir tepki değildir. Eğer siz “beni severseniz ben de sizi severim” diyorsanız bunun adına ticaret denir. Alış veriş denir. O zaman sevgi pazarda alınıp satılacak bir şey olur buna sevgi denmez. Sevmek bir karşılık beklememektir. Sevdiğiniz zaman bir şeyi verdiğinizi bile düşünmemelisiniz. Ancak böyle bir sevgi özgürlükle uzaklaşabilir. Ama biliyorsunuz siz bu tür bir sevgi için eğitilmediniz. Size matematik öğrettiler, kimya öğrettiler, coğrafya, tarih öğrettiler, hepsi bu kadar.
Çünkü ananızın babanızın istediği sizin iyi bir iş sahibi olmanıza yaşamınızda başarılı olmanıza yardımcı olmaktı. Eğer ananız babanız paralı kimselerse sizi yabancı ülkelerde eğitirler. Ama dünyadaki başka insanlar gibi tüm amaçları sizin varlıklı bir insan olmanız toplumda saygın bir yer doldurmanızdır; siz de daha yukarılara tırmandıkça başka insanların daha da mutsuz daha da dertli olmalarına neden olursunuz. Çünkü başarılı olmak için yarışmalısınız acımasız olmalısınız. Onun için analar babalar çocuklarını başarılı olmaya özendirildikleri yarıştırıldıkları ama sevginin olmadığı okullara gönderiyorlar onun için de çekişme didişme içinde kokuşmuş bir toplumda yaşıyoruz, politikacılar, yargıçlar, toprak ağaları barıştan söz ediyorlarsa da, onların sözlerinin hiçbir anlamı yok.
Şimdi birlikte bu özgürlük sorununu iyice anlamaya çalışalım: sevmenin ne demek olduğunu kendi kendimize bulmalıyız. Eğer sevgiyi tanımıyorsak hiçbir zaman başkalarını düşünüp ilgilendiren başkalarının incitmemeye çalışan insanlar olamayız. Eğer yalın ayak dolaşan insanların geçtiği bir yolda sivri bir taş görürseniz bunu kaldırın. Sizin böyle yapmanızı istedikleri için değil de içinizde hiç tanımayacağınız, hiç rastlamayacağınız kimselere karşı bir duygu olduğu için yapın.
Bir ağaç dikip onu büyütmek ırmağın akan sularını seyretmek, dünyanın güzelliğinin keyfine varmak, uçan bir kuşu izlemek ve uçuşunun güzelliğini fark etmek, yaşam adı verilen bu olağanüstü olaylar zincirine duyarlı olmak bütün bunlar özgür olmayı gerektiriyor. Özgürlük için insanın içinde sevgi olmalı sevgi olmasa özgürlük hiçbir değeri olmayan bir kavramdan başka bir şey değildir. Onun için duygusal ruhsal bağlılığın ne olduğunu iyice anlayıp bu tür bağlardan kendilerini koparamayanlar bu yüzden de sevginin ne olduğunu bilmeyenler için özgürlük diye bir şey olamaz. Ancak özgür insan yeni bir uygarlık değişik bir dünya yaratabilir.
Jiddu Krishnamurti