Hydra
Hdyra (Ὕδρα), Yunan mitolojisine göre Lerna gölü yakınlarındaki bir bataklıkta yaşamış, dokuz başlı, yılansı bir dişi canavardır. Typhon ileEchidna’dan türemiş canavarlardan biri olan Hydra, sürüngen özellikleri gösteriyor ve Ölüler Ülkesinin Lerna bataklığının dibindeki girişlerinden birine bekçilik ediyordu. Hydra’nın soluğu ve kanı ölümcül derecede zehirliydi, ayrıca kafalarından biri kesilecek olsa kesilen kafanın yerinde derhal en az iki yeni kafa türüyordu. Hydra, Herkül (Herakles) tarafından, ölümsüz kahraman 12 görevinden ikincisini yerine getirdiği sırada öldürülmüştür. Herkül, Hydra’yla mücadele esnasında bir yandan da tanrıça Hera’nın yolladığı Karkinos adlı dev yengecin saldırısını savuşturmak zorunda kalmış, Hydra’yı da (Bibliotheca yazarı Apollodorus’a göre) ancak yeğeni Ialos’un yardımıyla, kestiği kafaların bir zamanlar Hydra’nın gövdesiyle birleştiği boyun kısımlarını meşaleyle dağlayıp canavarın kendini yeniden üretme (rejenerasyon) özelliğini iptal etmesi sayesinde ortadan kaldırabilmiştir. Hydra’nın zehirli kanına buladığı oklar, Herkül’ün sonraki bazı görevlerinde, ayrıca kentaur (yarı insan, yarı at şeklinde mitolojik yaratık) Nessos’un öldürülmesi sırasında işine yaramıştır.
Lerna
Mitolojik kaynaklara göre Hydra’nın yaşadığı Lerna gölü, Mora Yarımadasında (Peloponnesos), Antik Argos şehrinin güneyinde, bugünkü Myloi köyü civarında bulunuyordu. Fakat 19. yüzyılda bir alüvyon lagününe gerileyen göl, günümüzde bütünüyle uçup gitmiştir. Göl uçup gitmiş olmasına karşın, Lerna’da hala var olan karstik membalar, efsanelere göre, deniz tanrısı Poseidon’un, mitolojide Danaid diye adlandırılan Danaos’un 50 kızından biri olan Amymone’ye yaklaşmasının karşılığında Lerna’ya bahşettiği bir tür armağandı ve coğrafyacı-tarihçi Strabon’un yazdıklarına bakılırsa şifa verici özelliğe sahiptiler. İşte Hydra’nın yaşadığı bataklık, mitolojik kaynaklara göre, kutsal sayılan bu Amymone membasının çok yakınındadır. Mitolojik canavar Hydra, oraya nereden, nasıl geldi, bilmiyoruz, fakat Hydra, Typhon ve Echidna’dan türemişti ve – önemli bir detay olarak – tanrıça Hera tarafından özel olarak büyütülüp yetiştirilmişti. Hydra’nın 9 başı vardı, ama bunların sadece bir tanesi, tam ortada bulunanı ölümsüzdü. Gerçi Pausanias, Hydra’nın herhangi bir su yılanı gibi tek başlı olduğuna, ama diğer tüm su yılanlarından büyük olduğuna inanır. Kanı ve nefesi ölümcül derecede zehirli olan Hydra, bataklığın dibindeki Ölüler Ülkesi girişinin gardiyanıydı.
Hydra’nın Herkül’ün 12 Görevi Kapsamında Öldürülmesi
Tanrıça Hera ile kahraman Herakles arasındaki husumetin temeli, kabaca ve kısaca, Herakles’in Zeus’un ölümlü bir kadından (Alkmene) doğma oğlu olmasıdır, diyebiliriz. Hera her zamanki gibi Zeus’un başka bir kadınla olan ilişkisini kıskanmış, fakat Herakles söz konusu olduğunda, kıskançlık veya nefret nedeniyle yapıp ettiği şeyler bakımından epey ileriye gitmiştir. Doğumuna onca engel olmaya çalıştığı Herakles’i bilmeden emziren Hera, Herakles büyüyüp de Thebai kralı Kreon’un kızı Megara ile evlendikten sonra büyük kahramanın başına korkunç bir felaket getirerek cinnet geçirttiği Herakles’in o sırada öz çocuklarının katili olmasını sağlar. Bununla da kalmaz, vicdan azabı içinde kıvranan Herakles’i Delphi kahini vasıtasıyla Miken kralı Eurystheus’a yönlendirir. Herakles, işlediği büyük günahtan arınabilmek için, on yıl boyunca, kral Eurystheus’un kendisine verdiği görevleri, bu görevler ne olursa olsun, yerine getirecektir. İşte Herkül’ün 12 Görevi dediğimiz efsanevi işler, Miken kralının Herakles’e verdiği vazifelerdir. Herakles, bu vazifelerden ilki olan Nemea Aslanını öldürme görevini tamamladıktan sonra, kendisine Eurystheus tarafından ikinci görev olarak Hydra’yı öldürme görevi verir. Bu görev herhalde rastgele seçilmiş değildi ve tanrıça Hera muhtemelen yine işin içindeydi; çünkü Hydra’yı sırf Herakles’i öldürsün diye yetiştirenin Hera’dan başkası olmadığını biliyoruz. Sanırım Tanrıça, Herakles’in Hydra’ya yem olacağına kesin gözle bakıyordu. Gel gelelim, öyle olmadı. Lerna bataklığına giden Herakles, önce Hydra’nın zehirli soluğundan korunmak için ağzına, burnunu sarıp kapattı. Sonra aşağıya, civardaki köylerde yaşayanların yüreğine dehşet salmış Hydra’nın Amymone membasının dibindeki inine doğru, ucunu ateşlediği birçok ok fırlattı. Hydra ininden çıkıp korkunç bir biçimde tısladı, Herakles de ona kılıcı ya da meşhur sopasıyla, hatta bazı eski vazo resimlerinde gösterildiği üzere, belki bir ekin orağıyla saldırdı. Bu mücadelenin detaylarını Apollodorus’un Bibliotheca’sından öğreniyoruz: Canavarın kestiği her bir başının yerine en az iki yeni baş çıktığını gören Herakles, Hydra’yı bu şekilde alt edemeyeceğini anlayıp arabasının sürücüsü ve yeğeni (yani Herakles’in ikizi Ifikles’in oğlu) olan Iolaos’tan yardım istedi. Belki de tanrıça Athena’nın esinlemiş olduğu, canavarın kesilen boyunlarını meşaleyle dağlama fikri, Ioalos’a aitti. Fikir gerçekten de işe yaradı; Herakles bir kafayı uçurur uçurmaz Ioalos uçmuş kafanın canavarın gövdesinde kalan kökünü elindeki meşaleyle dağlıyor, böylece oradan artık yeni bir kafa çıkamıyordu. Herakles’in Hydra’yla mücadelede galibiyete yaklaştığını görünce tanrıça Hera, bir umut, Herakles’in dikkatini dağıtmak için oraya Karkinos adlı dev bir yengeç yolladı. Fakat yenilmez kahraman, Karkinos’u ayaklarıyla ezip geçti. Hydra’nın geriye kalan tek ve ölümsüz başını da Athena’nın kendisine verdiği altın kılıçla alan Herakles, hala yılan gibi kıvranan bu canlı kafayı yolu üzerindeki büyük bir kayanın dibine sıkıştırdı, sadağından oklarını çıkartıp okların ucunu Hydra’nın ölümcül bir zehre sahip kanına daldırdı. Bu zehirli oklar, Herakles’in sonraki bazı görevlerinde, ayrıca kentaur (yarı insan, yarı at şeklinde mitolojik yaratık) Nessos’un öldürülmesi sırasında çok işine yarayacaktır. Hydra’nın kanı öylesine zehirlidir ki Strabon da, Pausanias da, balıkları yenmeyen, leş kokulu Anigros nehrinin bu duruma Herakles’in Nessos’u öldürmesi sırasında kullandığı okların nehirle temas etmesinden sonra düştüğünü yazarlar.
Herakles’in ikinci görevi, Hydra’nın öldürülmesiyle tamamlanmış olur. Gelgelelim, Miken kralı Eurystheus, işin içine Herakles’in yeğeni Ioalos’un karışmış olduğu gerekçesiyle işi tam manasıyla tamamlanmış saymaz ve bu görevin yerine Herakles’e başka bir görev verir. Orijinalinde bu ünlü hikayede 12 değil, 10 görev söz konusudur, görevlerin sayısı 12’ye sonradan çıkarılmıştır. İşte Eurystheus’un bu görevi saymaması da 10 görevin nasıl olup da 12’ye çıktığına dair yapılmış iyi mitolojik açıklamalardan biri oluyor. Öte yandan, efsaneye göre, Hydra’nın öldürülüşü karşısında büyük hayal kırıklığına uğrayan tanrıça Hera, Hydra’yı Hydra (Su yılanı), Karkinos’u da Yengeç takımyıldızı olarak gökyüzüne asmıştır. Güneş yengeç burcundayken Hydra takımyıldızının kafası da onun yakınlarındadır.