Bir efsane/ The Doors/ Jim Morrison

The doors, 1965 yılında Jim Morrison ve Ray Manzarek tarafından kuruldu… 1965 yazında sahilde jim ile oturan ray onun o şahane sözlerini yazıp bestelediği bir şarkıyı dinledi… ve şöyle dedi ”bir rock parçasında duyduğum en iyi dizeler.”

Jim Morison, Doors un fırtına gibi estiği yıllarda verdiği bir röportajda, The Doors’un kuruluşunu ve amacını şöyle açıklayacaktı: ”Bilinenler vardır, ve bilinmeyen, ve ikisinin arasında bir kapı vardır. Ben kapı olmak istiyorum. Şiir yazmaya ve rock’n’roll yapmaya çalıştık. Bizim performansımız kapıları birbiri ardına açmaya yönelik, tıpkı bir gün tamamen atılacak yılan derisini sıyırmak gibi… müziğimizde daha temiz, daha taze bir boyutu arıyor, onun için mücadele veriyor ve ona ulaşmaya çabalıyoruz gibi geliyor bana… ”

işte efsanevi grup The Doors böyle oluştu… sonrasında birbiri ardını izleyen başarılar, konserler, dünyanın dört bir yanında oluşan geniş hayran kitlesi ve Jim Morrisonun unutulmaz sözleri…

Jim Morrison, gurubun hem vokali hemde şarkı sözü yazarıydı… Asıl adı James Dougles Morrisondu. 1945 yılında A.B.D ‘de doğdu. 27 yıllık kısacık yaşamına unutulmaz şeyler sığdırdı… Morrison derin yaşadı, hayatı hep sorguladı… Paris’te bi otel odasında ölü bulunduğunda ardında bir sürü merak edilen şey bıraktı… Onlarca farklı ölüm teorisi vardır. Bu iddialardan bazıları; şöhretten bıktığı için ölü taklidi yaparak Hawai’ye kaçtığı ve yaşamını orada sürdürdüğü (bu iddianın temeli mezarının boyutunun Jim’den küçük olduğu söylencesine dayanmaktadır), aşkı Pamela’nın o sıralarda onu başka biriyle aldatmasına dayanamayarak intihar ettiğidir.

Morrisona göre Hayatındaki en önemli anlardan biri 1949 yılında yaptıkları New Mexico’da yaptıkları aile gezisi sırasında olmuştur. Ve şöyle anlatır.

Ölümü ilk keşfettiğim an. . . ben, annem, babam, büyükannem ve büyükbabam gün batarken çölde ilerliyorduk. Bir kamyon dolusu kızılderili başka bir kamyona ya da bir şeye çarpmıştı. Kızılderililer bütün ana yola dağılmıştı; ve kanlar içinde ölümü bekliyorlardı. Babam ve büyükbabam, arabadan neler olduğuna bakmak için inmişlerdi. Ben daha çocuktum, o yüzden arabada oturup beklemem gerekiyordu. Ben bir şey görmedim. – Tek gördüğüm şey garip, kırmızı boya ve yerde yatan insanlardı, ama bir şey olduğuna emindim. Çünkü onların yaydıkları dalgaları hissedebiliyor ve birden yerde yatan insanların da olay hakkında benim bildiğimden daha fazlasını bilmediklerini farkettim. İşte o an ilk kez korkuyu tattım. . .

Bu hikaye daha sonra The Doors ve Jim Morrison’la ilgili bir çok yerde kullanılacak (Yönetmenliğini Oliver Stone’un yaptığı The Doors filmide dahil olmak üzere) bununla birlikte bu hikaye Jim Morrison’ın rock’n roll tarihi içinde neden en karizmatik ve mitolojik kahramanlarından biri olduğununda açıklanmasını sağlayacaktır.

Jim Morrison, onu derinden etkileyen yaşadığı bu olayı daha sonra yaptığı her röportajda belirtecekti…

Sinemaya olan ilgisi onu bir kaç kısa film denemesine itecekti… Ölümünden sonra ise bir filme konu olacaktı… Oliver Stone tarafından çekilen The Doors filminde, Val Kilmer ve Meg Ryan gibi isimler yer almıştır. Val kilmer’ın filmde Jim Morrisan’a benzerliği ise gerçekten dikkat çekici…

Jim Morrison, dostlarının isteği üzerine, ölümünden kısa bir süre önce sevgilisi pamela’ya adadığı şiirlerini içeren kitabını yayımladı.

Jim’in zeki ve mistik bir yanının olduğu bunu her seferinde ve her durumda ortaya çıkardığı malum… asi ve bir yere ait olmama duygusu onu konserlerinde pervasızca davranmaya itmiş, defalarca polisle karşı karşıya gelmesine neden olmuştur. Hayata dair ne varsa yaşamak adına korkusuzca hatta ölümü bile hissederek yaşamak istediğini dile getirdi. Kısa ve dolu yaşamında arda kalan gizemli şarkı sözleri ve onunla bütünleşen besteler oldu… Paris’te bir otel odasında sevgilisi Pam tarafından ölü bulunduğunda, ölüm nedeni olarak kalp krizi belirtildi.. ancak onun uyuşturucu yüzünden öldüğü hatta ölmediği bile söylentiler arasında yer aldı…

Ben ne zaman bir Doors şarkısı dinlesem, bu asi adamın, ruhu sanki etrafımda(özelikle de ”people are strange”şarkısında)…bize, müziğe ve yaşama kattıkların adına.. teşekkürler Jim Morrison…

Burada müzik sona erdiğinde,
Müzik sona erdiğinde,
Işıkları söndür,
Işıkları söndür,
Işıkları söndür…

Müzik senin dostun olduğu için,
Onun istediği gibi, coşkuyla dans et…
Müzik senin tek dostun
Sonuna dek, sonuna dek…
Yeniden doğuştan vazgeçtim,
Güvende olmanın kanıtını hapse gönderdim;
İçeride bazı dostlarım var…
Aynadaki yüz durmayacak,
Yokolmayacak penceredeki kız…

(Ahu Aydınlıgil/Blog Milliyet)