Antik çağ ya da Antik tarih, insanlık tarihinin başlangıcından erken dönem Orta Çağ’a kadarki zaman dilimindeki belirgin kültürel ve siyasi olayları konu alır. Her ne kadar bu bitiş tarihi (erken Orta Çağ) büyük oranda göreceli olsa da, çoğu Batılı akademisyenler Batı Roma İmparatorluğu’nın 476’daki çöküşünü antik Avrupa tarihinin (geleneksel olarak kabul edilmiş) sonu olarak tanımlarlar. Antik tarih için kullanılan bir başka terim de antikitedir (antiquity). Yine de bu terim (antikite) daha çok Antik Yunan ve Antik Roma uygarlıklarını özel olarak tanımlamakta kullanılmaktadır.
Sümer çiviyazısının keşfedilmiş en eski yazım türü olduğuna göre, kayıtlı tarihin süresi yaklaşık 5.000-5.500 yıldır. Genetik delillere göre ise, insanoğlunun ilk ortaya çıkışı yaklaşık 1,5 milyon yıl öncedir. Ayrıca, Homo sapiens`in Afrika’yı yaklaşık 60.000 yıl önce terk ettiğine dair gelişen bir düşünce ve deliller vardır.
Antik Dönemde Müzik ve Müzik Aletleri
Antik dönemde Anadolu’da müzik ve müzik aletlerini ele almaktadır. Eski Önasya, Mısır ve Hellen uygarlıklarının müziği ve kullandıkları müzik aletlerini konu alan birçok çalışma yapılmasına rağmen, antik dönem Anadolu müziği ve müzik aletleri hakkında yapılan çalışmalar yetersizdir. Yapılan çalışmalar neticesinde, Eski Önasya, Mısır ve Hellen uygarlıklarının müziği ve kullandıkları müzik aletleri hakkında bir hayli bilgi elde edilmiştir. Bu konuyu, çalışma konusu olarak seçmemin nedeni, Anadolu’da yaşamış ve birçok devlet kurmuş medeniyetlerin müzikal kültürleri ve kullandıkları müzik aletleri hakkında kapsamlı araştırmaların yapılmaması ve bugüne kadar detaylı bir biçimde irdelenmemiş olmasıdır.
Antik dönem Anadolu insanlarının müziği, günümüze ulaşamamış olmasına rağmen, müzik aletleri ve müzisyenleri betimledikleri kabartmalar ve çizimler bizlere ulaşabilmiştir. Antik dönem insanlarının mitlerinden, antik çağ yazarlarının kaleme aldıkları eserlerden, antik çağ insanlarının kullandıkları ve günümüze kadar gelebilmiş müzik aletlerinden, çeşitli zemin ve nesneler üzerine çizdikleri resimlerden ve kabartmalardan o dönem insanlarının az çok müzik hayatı ve kullandıkları müzik aletleri hakkında bilgi sahibi olmaktayız.
Günümüze kadar kazı veya diğer yollarla çıkartılan ve müzelerde teşhir edilen eserlerden, orthostatlar, vazolar, vazo fragmanları, lahitler, silindir ve taş baskı mühürler, pişmiş toprak, heykeller, kemer parçaları ve rythonlar üzerindeki tasvirlerden istifade edilerek ve kaynak eserlere başvurularak antik dönem Anadolu müzikal kültürü ve kullanılan müzik aletleri hakkında bilgiler verilmeye çalışılmıştır.
İlk Çağda Müzik
Antik müzik yani ilk çağ müziği dini ayinlerde mistik törenlerde festivallerde ve savaş danslarında bir araç olarak kullanılmıştır.
Mısır: Mısır, tarihinde müziğin önemini kazılarda bulunmuş çalgılardan, tapınak duvarlarındaki resimlerden öğreniyoruz. Mısırlıların gelişmiş bir halk dans kültürü olduğu, kadınların şarkı söyleyerek dans ettikleri belgelenir. Başta flüt ve arp olmak üzere def, darbuka, sistron, trompet, çitara, su basılarak işleyen org önemli çalgılardır.
Çin: Bilinen en eski müzik Çin müziğidir. Çin müziği ve çalgıları daha sonra çevre ülkelere ve Avrupa’ya yayılmıştır. Çin’de müziğin önemini Konfüçyüs anlatır.O dönemlerde müziğin eğitimdeki ve toplumdaki rolünden bahseder. Çin’in ses dizisi 12 notaya dayanır.5 sesli pentatonik dizi içinde ortaya çıkmıştır.Bunlar do-sol-re-la-mi sesleridir.
Hint: Müzikleri doğaçlama yapılır ve makamsaldır.Hint makamlarına Raga denir.132 raga vardır ve her biri değişik zamanlarda farklı görevler için kullanılır.Tambura, vina, sitar, davul önemli çalgılardandır.
Yunan: Eski Yunan’da dans, şiir, dinsel törenler birbirinden ayrılmaz bir bütündür. İlk Ilyada ve Odessia’da müzik, tanrısal bir uyarı ve insan kişiliğini etkileyen bir güç olarak belirtilir. Eski Yunan’da Pisagor, müziksel uyumu matematiksel formüllerle dile getirmiştir. Bir çekiçle vurduğu çamların tınılarından Pisagor gamı’nı bulmuştur. Aristo, kötü müzik dinlemeye alışanın kişiliği de kötü yolda gelişecektir diyerek müziğin eğitimdeki rolünden bahseder.Bugün Batı Müziği’nin dayanağı olan 7 nota dizisi ve adlarını ülkenin çeşitli yörelerinden almaktadır. Frigya, Dorya, Lidya.
Orta Çağ
Orta Çağ, Hıristiyanlığın gelişme yıllarından 15.YY başlarına dek etkisini sürdüren geniş bir dönemi kapsar.Karanlık Çağ olarak anılması kilisenin bağnaz egemenliğinde dünyasal zevklerden yoksun bırakılmış, kendi özgürlüğü alınmış insanın yalnız ölümden sonrasına hazırlık yapan kutsal bir ortama güdümlenmiş olmasını yansıtır.Orta Çağ, 1000 yıldan fazla bir süre içinde antik çağ ile Rönesans’ın arasına girmiş ve müziğin sürekliliğini kesmiştir.Bu bin yılda kilise papazları, kilise içine çalgısal müziğin girmesini yasaklamıştır.Kilise’de en kutsal çalgı insanın kendi sesidir.Bu çağda müzik: tek sesli, kutsal, tanrıya adanmış ve duaları ezberletmeye yarayan bir araçtır. Müzik;
1.Köylü Müziği
2.Kentsel(Orta sınıf müziği)
3.Saray Müziği
4.Kilise Müziği diye ayrılır.
Ambrosius Ezgileri: Kilise için bestelenmiş bu ezgiler ülkeye dağıtılıp bunlar dinletilmiştir.Tek tiptir, tek seslidir, tören melodisi eklindedir.
Gregarius Ezgileri: 6.Yy.da Papa Gregarius, o güne kadar yayınlanmamış tüm ilahileri derleyip halk ezgilerinden arındırır.Cidii bir dinsel müzik geleneğinin oluşmasına neden olur.Neumalarla ilahileri kalıcı kılar.Özellikleri tek sesli olması, Latince, eşliksiz ve erkek korosu için, belli bir ritmik düzeni olmayan ezgilerdir.
Kastrato: Erkek çocuklarını topla.. kadın sesi gibi eğiten gelenektir.O dönemde kadın sesi günahtır.İlk olarak 1565’te Roma’da gerçekleşmiştir.
Arezzolu Guido: 1030 yılında rahip Arezzo, kilise koro çocuklarına duaları ezberletmek için bir yol bulur.Her yeni sesin, bir öncekinden yüksek başladığı bir halk ezgisi öğretir.Böylece gam dizisini, 8 notayı birden sergilemiş olur.Neumaları düzenler, belli bir dizgiye yerleştirir.Böylece nota ve portre kavramını ilk defa müzik tarihine getiren rahip Arezzo’dur.Bu notaları çocukların ellerine çizerek kolayca anlaşılmasını sağlar.
İlk Din Dışı Ezgiler
Orta Çağ’da müzik yapma tamamen kilisenin elindedir.Gregarius ezgileri giderek popüler hale gelmiş, çocuklar okulda ve oyunda bile bu ezgileri söyler olmuştur.Oysa kilise dışında da halk ezgileri gizliden gizliye yayılmaktadır.Müzik artık doğa, sevgi, aşk konularını yavaştan işlemeye başlar.Kilise baskısından kurtulan bir takım gezginler, hem çalarak hem söyleyerek hem de dans ederek gezerler.Latince yerine kendi öz lehçelerini kullanırlar.Bunlara Traubaddur ezgileri denir.Çalgıları; arp, lavta ve fidelle’dir.
Gotik Çağ: (12. ve 13.Yy) Müzik tarihinde en önemli sayılabilecek olay, 9.yüzyılda polifoninin ortaya çıkmasıdır.Polifoninin ilk dönemdeki genel adı orgunumdur.Organumla birlikte birden fazla ses anlayışı gelişmeye başlar.İlk deneylerde ses partileri, dörtlü ve beşli aralıklarla paralel bir şekilde hareket eder.Dinsel müzikte çok seslilik ilk defa Paris’teki Notre Dame Kilisesi’nde başlar.Gotik Dönem’de ritim öğesi belli bir düzeye oturtulur.En önemli vokal müzik biçimi motet ortaya çıkar.
Motet: Çok sesli eşliksiz(a cappella) koro ile söylenen eserlerdir.İyiden iyiye güncel konuları içerir.Gotik Çağ’da 3’lüler, oktavlar, 5’liler sık kullanılmaya başlar.3 zamanlı ölçülerde kullanılır.
Ars Nova(Yeni Sanat): 14.Yy.da kilisesinin tutuculuğuna dayanamayan besteciler geçimlerini sağlamak amacıyla saraylara sığınmaya başlarlar.Böylece müzik, din dışı özellikler taşımaya iyice başlar.Bu dönemde kanon kavramı ortaya çıkar.Kanon çok sesliliğin gelişmesinde bir başka teknik araç olarak doğar.Bu dönemin en önemli bestecileri Philip de Vitry ve Machout;’tur.
Rönesans: Rönesans, batı tarihinin en coşkulu dönemlerindendir.15. ve 16. yüzyılı kapsayan bu dönemde müzikte olduğu gibi her alanda yenilikler yapılmıştır.Sanatçı bu dönemde kilisesin bağnaz baskısından kurtulmaya çalışır.Dünyanın yalnız ölümden sonrası olmadığı, bugünün de yaşanmaya değer olduğu algılanır.Artık müzikte bu dönemde kişisel hisler ön plana çıkar.Orta Çağ’ın ağır başlı soğuk anlatımına karşılık sıradan insanın duyguları, güncel zevkleri ve doğallığı sıcak bir anlatımla ifade edilir.Bu dönem polifoni’nin altın çapı diye anılır.İtalya, bu dönemde en ünlü müzik kentidir.Bu dönemde 9.Yy.dan beri gelişmekte olan vokal polifonik stil doruğuna ulaşır.Din dışı müzik önemini daha da arttırır.Bağımsız çalgı stili hemen kendini gösteriri.Her ulusun kendine özgü şarkı biçimi ortaya çıkar.(İngilizler)Koral, Almanlar(Lied), Fransızlar(Chanson)
İlk defa kromatizm kullanılır ve yine ilk defa nota basımı gerçekleşir.Çalgılar artık insan sesine eşlik etmez.Çalgısal müzik oluşur ve ayrı bir biçim oluşturur.Bu dönemde Madrigal formu gelişmiştir.Dönemin çalgıları org, klavsen, klavikord, fidel, lavta, arp, blok flüt, yan flüt, trompet, davul, üçgen, ksilofon’dur.
Barok Dönem(1600-1750)
Barok dönem 3’e ayrılır.Genç barok, orta barok, olgun barok.Müzik tarihinde barok çağı Rönesans özelliklerinden yola çıkarak 150 yıllık bir akış içinde armoni tekniğinin mükemmele kavuştuğu kantata ve opera gibi sahne sanatlarının filizlendiği, senfoni orkestralarının ilk tohumlarının attığı, Vivaldi Handel, Bach’ın yetiştiği renkli dönemdir.Barok müzik, İtalyan bestecilerin dünyasından doğar ve onların egemenliğinde gelişir.16.Yy ortasından 17.Yy ortasına dek İtalya, Avrupa’nın en önemli müzik merkezlerini barındıran ülkedir.Rönesans’la birlikte kilise dışına çıkan sanatçılar artık soylu aileler tarafından desteklenirler ve bu aileler sanat koruyucusu olup müzisyenleri maaşa bağlarlar.Barok döneminin müziğini anlatmak için seçeceğimiz ilk sözcük, kontrast(karşıtlık) olmalıdır.Bu müziğin her öğesinde karşıtlık oluşur.Sonorite’de (ses dolgunluğu;), yapıtın yürüyüşünde, ritimde, anlatımda ve ruhsal derinlikte karşıtlık vardır.Ses düzeyinin alçalıp yükselmesiyle (gürlük) müziğin ifade kazanması barok dönem boyunca gelişir.Ses gürlüğündeki hareketleri gösteren işaretler ilk kez bu dönemde çıkar.Barok dönem’de bir sonraki klasik çağdaki kadar olmasa da piyano ile forte arasındaki ses merdiveni anlatım olanaklarını geliştirir.Armoni müzik tarihinde ilk olarak akor yapısı ve bağlanışlarına yer verilir.Eski kontrapunktik veya yatay yaklaşımın yerini armonik ve dikey yaklaşım alır.Majör ve minör kavramı gelişir.Bu dönemde 3 büyük vokal formu olan opera,oratoryo, kantat ortaya çıkar.1600’lere kadar vokal müziğin yerini barok çağda enstrümantal müzik alır.Rönesans çalgıları yanında klavsen(çağın en önemli çalgısı), klavikord ve org kullanılır.Telli çalgılardan keman, orkestraya eklenir ve lavta önemini kaydbeder.B u dönemin nefesli çalgıları fagot, obua, klarnet, korangle, korno, trompet’tir.Genç barok dönemin önemli bestecileri Henry Purcell, Archengelo Corelli ve Toreilli’dir.
Olgun Barok: Olgun barok döneminde 3 ayrı ülkeden 4 büyük besteci çıkar.Fransa’dan Jean Philip Rameau, İtalya’dan Antonio Vivaldi, Almanya’dan Johann Sebastian Bach ve Georg Philip Handel.