Eufemia, 4. yüzyılınbaşlarında yaşamış bir Hristiyan kadınıdır. O yıllarda Hristiyanlık henüz Doğu Roma’da resmen kabul edilmemişti ve İstanbul’da çok pagan inancı geçerliydi. Günlerden bir gün, böyle bir törene katılmasını istemişler Eufemia’dan.
Sırası gelmişken, bu törenin, tanrı Ares(Savaş Tanrısı) adına, şimdiki Kadıköy’de, Yeldeğirmeni dolaylarındaki bir tapınakta yapıldığının rivayet edildiğini de belirtelim. Ancak, Pagan ritüellerine inanmadığı için törene katılmayan Eufemia, dinine sadık kalmasının bedelini çok feci biçimde ödemiş. Yuvarlak ahşap bir çıkrığa, ellerinden ve ayaklarından bağlanıp, tekerleği yavaş yavaş döndürerek, acılar, feryatlar içinde kemiklerini kırmışlar Eufemia’nın.
Bunu biliyor muydunuz?
Günümüzde, Sultanahmet’teki Adliye Sarayının arka tarafında, adliye görevlilerine ait bir otopark bulunuyor. Burada, gözden ırak bir yerde, önü tel örgüyle kapatılmış bir yapı görülür, üç camsız penceresi ve bir kapısı bulunan bu yapının tel örgülerle kapatılmış pencerelerinden, biraz da zorlanarak içeriye baktığınızda, karşıdaki duvarda çok ilginç bir şey görürsünüz. Karelere bölünmüş panolar halinde, çok kötü durumda olan fresko resimler size bakar
duvardan. İşte o resimlerde, azizenin tekerleğe bağlanmış halde, işkenceler içinde acı çekerek öldürülüşü betimlenmiştir. Kim yapmıştır, ne zaman yapılmıştır bir bilene sormak gerekiyor…
İSTANBUL EFSANELERİ-FOCUS